Mim Part VII : Kitaplarım

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Yazın da kendini iyiden iyiye göstermesiyle birlikte,bahar girişinde toprağa atılan mimler,olgunlaşıp elimize düşmeye başladı.Kitaplar ile ilgili düşüncelerimizi aktarmamızı isteyen bu mim ilk olarak Volkan Yılmaz tarafından başlatıldı.İkinci durak olarak Volkan Alabaz‘a uğrayan mim,oradan da beni bir ziyaret etmeyi elzem görmüş.pek sevindim.İki Volkan arasından gelen mime atladım,dileğimi tuttum,böyle mimler pek kerametlidir derler,hadi hayırlısı.Double V Power diye buna demeyeyim de neye diyeyim sevgili okurlar?

Kitap aşkında,ilk okuduğunuz kitabın önemi kesinlikle büyüktür.O ilk deneyiminiz büyük ihtimalle hayatınızın geri kalanında kitaplara bakışınızı etkileyecek bir deneyim olur.Okuldaki öğretmenlerin “Alın bunu okuyun,şunu okuyun” zorlamasıyla olacak iş değil bi kere.İnsanların belli kitapları okumaya zorlanması sebebiyle,lisede okuyan insanların bile kitap okumadığı bi toplum haline geldik.Benim kitap okumam hiç zorlama bi hadise değildi.Dayımla bir gün çıktık.Bana 3 tane kitap aldı.Pal Sokağı Çocukları,Denizler Altında 20000 Fersah ve Küçük Prens.Tabi ki her çocukta olduğu gibi bende de Küçük Prens’in yeri apayrı.30 yaşına da gelsek,50 yaşında da gelsek,her okuduğumuzda farklı tatlar alacağımız bi kitaptı.Tabi böyle bi kitapla okuma kariyerine başlayan bi insanın kitaplardan ve bişeyleri okumaktan uzak kalabileceğini sanmıyorum.Ben bu konuda şanslıydım.Her şeye “Rhhhhhhhhhhnnnnnnnööööööööarrrrrggggggghhhhhhhh” diye yanıt veren bi Chewbacca tadında yaratık olmadım nihayetinde.

2000li yıllara girdik,teknolojilere adapte olduk,hatta içinde boğulduk diye bazıları sanıyor ki,kitapları da bilgisayardan,pdf üzerinden okumaya başlayacağız.Bu görüşe katiyen katılmıyorum.Gelecekte değişmeyecek 3-5 tane alışkanlık varsa,onlardan biri de kitabı eline alıp,dokunarak okumaktır.İlla ki o kitabı insanın hissetmesi,o kağıt kokusunu içine çekmesi gerekiyor.Allah sizi inandırsın,severek okuduğum dergileri internette pdf formatında okuyamıyorum.O istek gelmiyor yani.İnternet pek çok şeyi karmaşıklaştırabilir,ama pek çok şeyi de basite indirgediği aşikar.Düşünsenize tuvalette klozetin üstünde okuduğunuz kitabın,derginin tadını masaüstünüzde bilgisayarınızda okuduğunuz b.ktan pdf verebilir mi?Bana günlerdir çıkmasını beklediğim bi kitabı internet üzerinden beleşe sunsunlar,vallahi okumam.Parası neyse alırım.

Okuduğum güzel kitaplardan da birkaç tane saymam gerekirse,Amerika’nın ormanda 1 milyon muhalif gücünde muzır adamı Michael Moore‘un Aptal Beyaz Adamlar ve Hey Ahbap,Memleketim Nerede?,Edgar Allan Poe‘nun Şiirler kitabı,Vedat Özdemiroğlu‘nun Selam Dünyalı,Ben Türküm,Susanna Tamaro‘nun Aklı Bir Karış Havada‘sı gibi isimleri sayabilirim.Bu aralar da Stephen King‘in Karanlık Öyküler kitabını okuyorum.Bir de Almanca’mı unutmamak için Madame Bovary‘nin Almanca versiyonunu okuyorum.

Selam olsun Bolu Beyi’ne,selam olsun dolu beyine : Beyn , nominal , biyonikkedi , pudra

Mim bittiğinde “Frank Zappa – Dirty Love” çalıyordu.

Bu yazılar da üsttekini andırıyo gibi

 Yorumunu ekle

2 yorum yapılmış bu güzide postaya

  1. okyanustaki rüzgar Der ki:

    Küçük prens’i okumuştum ancak almancasını okumuştum ben de =)

    Bir ara tekrar alıp okumam lazım gerçekten de..

    Bir de bu ara Tanrılar Okulu’nu okumak istiyorum çok.. Bir türlü alamıyorum kitabı hepp bir sorun cıkıyor..

    Bu gece anathema konseri var bu arada.. Uykusuzum. Ben bi kahve almaya gidiyorum. Görüşmek üzere.

  2. Deli Profesör Der ki:

    Anathema geldi mi 2-3 ile uğruyordu sen Ankara’da mıydın?

Anlat derdini Marko Paşaya