‘ Klip ’ Mevzubahis Arşivi

L.e.s.s. – Beni Aldığında

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Farkettiğiniz üzere pek Türkçe müzik dinleyen veya takip eden biri değilim.Bunun nedenini de kısaca söylemek gerekirse,kalitesiz ve özenti bir müzik anlayışının ülkemizdeki hükmü olduğunu söyleyebilirim.Seri üretim şeklinde çıkan albümlerin içindeki bütün parçaları toplasanız o albüm etmez.Bu arada dinlediklerimiz de var elbet.Babazula‘sı olsun,Üç Hürel‘i olsun,Moğollar‘ı olsun,bu ülkenin çok kaliteli isimleri de var.Ama milletin arabada eşşek gibi böğürte böğürte çaldığı şarkılara bakarsak,çok az insanın bu üstadları dinlediğini söyleyebiliriz.Gerçi bi insanın arabadaki müziği aşırı derecede anırtıp dışarıdaki insanları rahatsız etmesini de anlamam ama.Devlet,Tarkan gibi tırtolara 2.5 trilyon (Evet,doğru okudunuz) ödemeye gelince hiç düşünmüyor.Yılbaşında verdikleri 1 trilyona yakın parayı saymıyorum bile.Yeni yetenekleri keşfetmek,bulmak,meşhur etmek yok.Verdiğimiz prim hep basitliğe.Açken herkes yer,mühim olan tokken yiyebilmek.

Geçenlerde internette gezerken bi şekilde L.e.s.s. isimli Türk grubunu bulmuştum.Daha doğrusu sadece “Beni Aldığında” isimli şarkılarını buldum.Gerçekten çok eğlenceli bir şarkı.Emrah Ablak‘ın bütün çizimlerini elcağızlarıyla yaptığı klibiyle çok daha anlamlı bir hal alıyor.Çok net hatırlarım,ilk dinlediğimde şarkı acayip hoşuma gitmişti,bi de duygu yoğunlaşması hali vardı belli sebeplerden,5-6 kere izlemiştim bu klibi.Ondan sonra Gmail’imin arşive attım.1 yıldır görmüyordum.Birden aklıma geldi,size sunayım dedim.Grup hakkında hiçbir bilgim yok.İnternette bilgi bulamadım daha doğrusu,pek de aramadım.Amatör bir grubun güzel bir başarısı diye düşündüm.Ama bu klibi ve şarkıyı bir gün meşhur edebilirlerse meşhur olma ihtimalleri yüksek gibi geliyor.Ne de olsa Türkiye bir şarkılık şöhretlerin mezarlığı değil mi?Bi de bunlar denesin şanslarını…

Baskıyı durduruuuun! : Ben bakmayalı internette hakkında bilgiler oluşmuş.Myspace bile yapmış babalar.Şurdan alayım sizi.

New Trolls – Concerto Grosso Per I

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Bizim ülkede kendini çoğu sanatçı sanan insanın şarkı yapma mantığı bellidir.Gavur alemlerinde tutmuş bi tane pop şarkısını alırlar,bi iki yerini alaturka hale getirip,bi iki yerini değiştirirler,üzerine de abuk subuk 5 yaş seviyesi bi kaç şarkı sözü döşerler ve bunu bi yığın insana yedirirler.İnsanlar da hazır zaten hemen ayıla bayıla dinlerler.Ne kadar zeki insanlar değil mi?Kopyala yapıştır,ondan sonra da korsan albümlerin piyasa düştüğü zaman korsanlara laf et.Hesaplayın artık ülkemizdeki popçuların yaptığı albümler zaten kopyaysa,bi de korsanlar kopyaladıktan sonra ne kadar kopya bi hale geliyor.Bari layığıyla yapın şu işi.Herkeste bi Küçük Amerika’cılık oynama hevesi.

Onlar kendi ürettikleri çöplüğün içinde debelenedursun,ben rotamı İtalya‘ya çeviriyorum.Bildiğimiz üzere İtalyan’larla aramızda gensel olarak da toplumsal olarak da aşırı miktarda benzerlikler var.Ama bu benzerliklerin hepsi kötü şeylerde var.(bkz. Europe Vs. Italy)

Bu albümü dinlediğim zaman İtalyanların bizden çoktaaan (en azından) bir adım önde olduklarını kabullenmek zorunda kaldım.Kaldı ki bu New Trolls adını verdiğimiz İtalyan yiğitleri ortalığı 60ların ortalarında sallamaya başlamış.Sorarım size,Türkiye’den hangi şarkıcı bütün dünyayı sallayacak bi albüm yapabildi şu vakite kadar?Hangi grup stiliyle bütün dünyayı etkileyip yeni bir stile yol açtı?Söyleyemezsiniz efenim,yok ki.Bizim müziğimiz daha M.Ö 1.000.000 yıllarında dolaşıyor.Ağzını açıp,böğürenin müzik yapmasından ibaret olay.

New Trolls;Vittorio De Scalzi (Gitar,Vokal),Nico Di Palo (Gitar,Vokal),Mauro Chiarugi (Klavye),Giorgio D’adamo (Bas,Vokal),Gianni Belleno (Davul,Vokal) isimli muhteşem sanatçılardan oluşan safkan İtalyan bir grup.Elimdeki albümleri Concerto Grosso I 1971 yılında çıkmış ve grubun diskografisindeki en sağlam albüm olma ünvanına sahip.Grubun albümündeki yarattığı en büyük stil ise Classic müzik ile Rock müziği sentezleyip ortaya bambaşka güzellikte yeni bir tür kırması çıkarması.Farklı farklı tempolardan oluşuyor ve her tempoda apayrı duygular anlatılıyor.Tempo : Shadows ve Nella Stanza Vuota,Improvvisazioni Dei New Trolls Registrate in Diretta en sevdiğim şarkıları.Zaten albüm sadece 5 şarkıdan oluşuyor.Tahmin edebileceğiniz gibi 5. şarkı uzun.20 dakika sürüyor ve içinde mükemmel geçişler içermekte.Bir In the Garden of Eden kepazeliğinde 17 dakika aynı davul vuruşuyla gitmiyor anlayacağınız.

Müziğin altın yıllarında çok güzel eserler veren bu grup,sanırım İtalyan olduklarından dolayı yeteri kadar meşhur olamadı.Hele ki ortalıkta Pink Floyd’ları,Zeppelin’lerin geçtiği 70′lerde insanlar dışarıya bakamayacak kadar hipnotize olmuştur.Ama zararın neresinden dönülürse kardır derim ben.

MUHTEVİYAT : 1.Tempo : Allegro , 2.Tempo : Adagio , 3.Tempo : Cadenza – Andante Con Moto , 4.Tempo : Shadows , 5.Nella Stanza Vuota,Improvvisazioni Dei New Trolls Registrate in Diretta

Yazı bittiğinde dün akşamdan beri hastası olduğum şarkı,Khan-Space Shanty çalıyordu.

Rammstein – Bück Dich

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Bu manyak bugün ne yazmış diye sayfayı açtınız ve yandaki gibi bi hırtoyu gördünüz.Tahmin ettiğim kadarıyla bi çoğunuz Rammstein‘ı tanıyordur.Bilmeyenler de soruyordur : “Kim bu denyo?” diye.Aslında az da haksız sayılmazlar.

Yan resimdeki bu denyo,1994 yılında kurulan Alman ekolü grup Rammstein’ın solisti Till Lindemann‘dan başkası değil.Grup adını 1988 yılında 70 kişinin ölümüne sebebiyet veren bir uçak kazasından alıyor.Rammstein adındaki şarkılarında da bu durumu betimlemektedirler adeta.

Kendileriyle Almanca öğrenirken tanıştım.Böyle kaba bir dili,metal müziğe uyarlayıp,bir marka olmaları gerçekten ne kadar başarılı bir grup olduklarının kanıtı.

Sadece garip ya da güzel sahne performanslarını yayınlarım diye söylemiştim size.Ama beni dinlemediniz.Şimdi acıların kuyusunda yanma zamanı,zındıklarla baş etme zamanı.Grubumuzun çok romantik bir şarkısı vardır “Bück Dich” adında.Nazikçe çevirisini yapmak gerekirse “Eğil” anlamına gelebilir.Tabi keşke bu kadar nazik bir tabir olabilseydi.Az sonra aşağıda izleyeceğiniz bir konser performansı,ilk izlediğimde beni harbiden hayretler içinde bırakmıştı.Şarkının,sözlerinin hakkını vermek diye buna derim.Ayrıca böyle bir performansa nasıl izin veriyorlar,ona da hayret etmiyor değilim.Siz performans karşısında nasıl tepki vereceksiniz bilmem ama benim gördüğüm en aykırı konser performansı.

Ayrıca şunu da söyleyeyim,performansın içinde,”kaka,ayıp,ı-ııh,tüüü” diyebileceğiniz türden sahneler mevcuttur.Şimdiden söyleyeyim.Her ne kadar benim de pek takdir etmediğim bir performans olsa da görmeye değer.Yalnız dediğim olay 3. dakikada başlıyor,harbiden izlemek istiyorsanız biraz sabretmeniz lazım.Metal dünyasının kanı bozuk ne diyebilirim ki :) (Biliyorum,875 kere performans dedim)

Yazı bittiğinde “Lake of Tears – The Homecoming” çalıyordu.

MotörHeadGirlSchool – Please Don’t Touch

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Ben pek fazla klip takip eden biri değilimdir.ya da müzik videosu.Yok onun klibi çıkmış da,bunun zamazingosu çıkmış da,pek ilgilenmem.Sadece açar albümü dinlerim.
Ama illa ki istisnalar oluyor.Her klibi,her performansı aynı kefeye koyamayız ya.Motörhead‘in kadim kankası Girlschool‘la yaptığı Please Don’t Touch coverı da bu mükemmel performanslardan biri.Motörhead harbiden ballı grup.Kaç tane grubun böyle hatunlardan oluşan,aynı tarzı soluyan yoldaşları olur ki?Her hatun bi groupie olabilir ama headbanger olmak yürek ister.Girlschool,Motörhead tarafından meşhur edildi ama sonrasında birlikte konserleri,performansları oldu.Ama hiçbiri bu şarkı kadar eğlenceli ve mükemmel olmamıştır sanırım.Grup elemanları (Özellikle Motörhead’in davulcu yardı beni :D ) birlikte ne kadar eğleniyor baksanıza.

Yazı bittiğinde “The Who – Squeeze Box” çalıyordu.