Yoğun İstek Üzerine Yazımın Klonunu Tekrar Yayınlıyorum

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Hep içimde bi özlem var, sanki 50 yıl yaşamış da, görmüş geçirmiş bi adammışım gibi. Ne günümüzün müziklerini, ne de filmlerini beğenirim. Ben bu şekilde yakınırken çoğunuz küfredip, kanal zaplama edasında siteyi değiştirirken, “Benim kafadan veya benim kafadan olmamasına rağmen dinozor hisseden kitle” adını verdiğim azınlık güruh da aynen bana destek veriyor. Her ne kadar bu işi kendimi tatmin amacıyla yürütüyor olsam da, bir süre sonra etrafımda beni okuyan insanlar olduğunu farketmek genel olarak daha fazla güç veriyor, zındık ezme adına. Bunun yanında da arkadaki destekle birlikte sağa sola, kötü olana, sadece bana kötü gözüküp çoğu insana iyi olana sataşması daha bir zevkli oluyor. Her şey birlikte daha güzel. Zındık ezmesi bile yanında sevdiğin bi insanla paylaşınca daha lezzetli oluyor, zındığı ezdikçe ezmek elzem bi hale geliyor.

Her ne kadar dinozorluk rütbesinde bir TV izleyicilik deneyimim olmasa da, bundan 10-12 yıl öncesinin TVsini gayet net hatırlıyorum. Zaten Türkiye’de kaç yıldır TV var ki? Elin gavuruna 50 yıl önce gelen malzeme, bize 100 yıl sonra geliyor. Her neyse, zaten burda Dallas-J.R. muhabbeti çekecek değilim. Bahsetmek istediğim olaylar diziler bittabi, ama şu “yoğun istek üzerine tekrar” dediğimiz lokasyonu sadece.

Pek televizyon izleme durumum yoktu, pazar sabahları yayınlanan çizgi filmler haricinde. Uykunun pek de önemli gelmediği zamanlar tabi. Gam, stres de yok. Uyku nasıl olsa uyunur, uzun sınav dönemlerine maruz kalmıyorsun ki. Hayatın daşhak kebabı, öyle bi dönem. Gerçi çizgi filmleri hala kaçırmam (Aslında hayatım da hala daşhak kebabı). CNBC-e pazar sabahları hala ağzıma layık çizgi filmler yayınlıyor. Sponge Bob’ın çocuklar için olduğunu söylüyorlar. Külliyen yalan efendim. Eşşek kadar adamlar, kendi zekalarındaki büyükler için yapmışlar. Dizide bazen öyle göndermeler geçiyor ki, 20 yaşında bi adam bile anlamasa şaşırmam. Çocuklar Bob’ı izlerken sadece süngerin komik hareketlerine gülüyorlar, başka da bi b.k anlıyorlarsa namerdim. Bana “Benim kuzen var, ööööf çok zeki, 2. sezonun 5. bölümünde Otomatik Portakal göndermesi olduğunu bile anladı.” diye sallamaya kalkmayın. Öyleleri de var tabi, ama kaç kişinin anne babası çocuğunu Otomatik Portakal’la büyütür o ayrı.

Ufaktan geriye, Star’ın yıldızının mavi olduğu zamanlara gidersek, hepinizin aklına geldiği üzere Bir Demet Tiyatro vardı. O zamanlar diziler daha az çekildiği için çekilen şeyler genelde illa ki güzel oluyordu. Pek bi halt izlediğimi söyleyemem ama bu genel bi kanıdır. Aynı konuları ısıtıp ısıtıp 80 tane diziye paylaştırarak yine o dizi sayısıyla doğru orantılı salakları ekranın başına toplayabilirsiniz, nitekim öyle oluyor. Ama Yılmaz Erdoğan‘ın bu işi bambaşkaydı. Bundan 1-2 sene önce sahalara geri dönmüştü, yine güzel bir dizi olma adına. Ama her kanalda 5 tane dizi takip eden salaklaştırılmış insanlarımız için artık çok geçti. Alternatif çok, seçme yetisi veya algı yok. Beslenme şeklimizle aynı eğilime sahip TV hayatımız da. Bi kere de şu batının iyi özelliklerini alsak şaşarım, cidden. Her ülkeden en az 1 tane kötü özellik alıyoruz. Bunların içinde Amerikalılardan aldığımız iğrenç beslenme ve TV alışkanlığı var. Onlarda da ne kadar büyük prodüksiyonlar veya isimler olursa olsun, yaptıkları filmler veya diziler tam s.çmık kıvamında oluyor.

Bir Demet Tiyatro zamanında belki hatırlarsınız, çok nadiren “Kanalımıza Gelen Yoğun İstek Üzerine Bir Daha Yayınlıyoruz” durumu olurdu. Tabi kimsenin gidip telefona abanıp, hatları kilitleyip yoğun talep yarattığı yok. Ama belli aksiliklerden ya da sonraki bölümlerin yetişmemesi yüzünden ara sıra böyle birşey yaparlardı. Tekrarını oynattıkları bölüm de harbiden nefis olurdu. Fıdıl Fıdıl izlerdik.

Şu son 5-6 yıl içinde yeni bi trend çıktı. Yeni bi Amerikan alışkanlığı kazanmıştık. Dizi tekrarı. İşte o an “Yoğun İstek” kavramı sonsuza dek silindi. Her bölüm neredeyse 50 kere tekrar yapar oldu. Sadece bi kanal da yapmıyordu ki aynı şeyi zaplayalım. Hepsi kendi arasında anlaşmış, işi “Ske ske izleyeceksiniz uleyyyn!” durumuna taşımışlar. Çocuklar Duymasın ne faciaydı öyle ya. Başlangıçta severek izlediğim dizinin yaklaşık 15 bölümünü neredeyse 2 yıl boyunca her akşam oynattı TGRT. E kumandanın da ilk 10unda bulunan bi kanal. İstediğin kadar zapla. O dizinin tekrarını günde 5 saniye bile görmek, toplamda bi hafta eder 2 yıl içinde. Bu işin en çok b.kunu TGRT çıkarmıştı gerçekten de. Fox oldu sonra bunlar, tamam dedim iflah olurlar artık, arkaları iyi, öyle bi dizinin seksen tekrarının reklam gelirine tamah etmezler. Dünya çapında Simpsons’ı yayınlayan kanal bu sonuçta. Bir de Futurama macerası var 5 sezonluk, ama o benim gibi dizinin manyakları için pek hayırlı bitmedi.

Güzel dizi yayınlarlar, bir de süreklilik kazandırırlar diye uman ben miyim? Yakın zamanda Bez Bebek isimli bir kitsch başyapıtını avucumuzun içine bırakan Fox, resmen avucumuzun içine bıraktı (s.çtı) Benim sadık yarim tabi ki CNBC-e’dir. İyi güzel de, bu kanal hala karşıma çıkıyor kumandada. Ve her denk geldiğimde inanamıyorum. Bir günde neredeyse 10 saat Bez Bebek yayınlıyorlar abartısız. Günümüzün çocukları tam akıllanıyorlar derken bu çıktı bi de. Aldığım duyumlara göre çok seviyorlarmış bu bebeği. Eyvallah, Evrim Akın’ı ben de severim, hem de çok iyi severim de, bu garabet dizi bu çocukları 10 yıl geriye götürür.

Demek ki, kırk yıllık katranı şeker yapamıyoruz. TGRT ise TGRT. İsim değişiyor ama kadro sabit kalıyor. Gerçi dediğim gibi, Amerikan televizyonculuğu da en az bizim TGRT kadar hanzo. O sebeple bunu onların kadrosu da yapıyorsa hiç şaşmam. O yüzden buradan bütün aileleri uyarıyorum. Koyyim TTNet Aile Koruma Şifresi’ne. Çocuklar için Fox Tv ve türevlerinde, internette kapacaklarından kat be kat fazla salaklık var. Bu yüzden siz TV’nin pornografik kanallarından bile tehlikeli aptallaştırıcı kanallarına şifre koyun. Abartacam ama yeri geldiğinde porno bile daha fazla yaratıcılık katıyor insana, pozisyon çeşitliliği ve fantezi adına (Bakın yine Bir Demet Tiyatro, yine Feriştah)

Yaklaşık 1 hafta yokum. Tabi belli olmaz, 3 olur, 5 olur, 10 olur. Yaşayacağım günlerin gidişatına bağlı. Bi süredir rölantide gidiyordum ama kontak anahtarını çıkarmadan olmayacak anlaşılan :D

Bu yazılar da üsttekini andırıyo gibi

 Yorumunu ekle

12 yorum yapılmış bu güzide postaya

  1. Yello Der ki:

    Ben geldiiiiim…

    Uzun zamandır ağız tadıyla yazılarını okumak için vakit ayıramıyordum bugün artık milleti cumaya şutladığımız için böyle bir fırsat geçti elime ve hemen açtım sayfayı ki gördüğüm yazı beni hem düşündürdü hemde kahkalarıma yol açtı ki sorma gitsin malum yaz ankara sıcak bende kapıyı peceyi dayadım üstteki komşu ne gülüyorsun kız öyle diye balkondan seslenir oldu. Neyseki adamda bizden(!) hemen verdim bu kahkalarımın kaynağını sanırım artık bir okuyucu daha kazandın… yakında komisyonculuk payımı isterim ona göre!:-)

    Herhalde tatile çıkıyorsun yokum mokum demişsin üzüldüm çok fazla kalma yoksa bu monoton günümüzü kim aydınlatacak ??? :-)

    Bu ne biçim yorum oldu ya… neyse okadar yazdım artık yayımlamamak kendime ayıp olur diye düşündüm ve ahanda yayımlandı:-)

    Bu arada ya şu az sonra, reklamlardan hemen sonra, parmaktan sonra yada sevgili acunun 7 dakikalık aradan hemen sonraya ne demeli???

    Yazılarının devamı gelsin………:D

  2. Taylanov Der ki:

    Lan bu ne!

    :)

  3. kubio Der ki:

    ”yada” ayır hemen ! :@

  4. KacMeE Der ki:

    Bu uzun yazıyı okurken bir yandan da ne yorum yapacağımı düşünüyordum ama sen yazılacak herşeyi yazmışın=)Jeff Spicoli’nin dediği gibi hey dostum neden bu kanalı silmiyorsun?:D

  5. buzcevheri Der ki:

    Yürrü be.. Televizyon düşmanı olarak kocaman öpüyorum seni..

  6. Deli Profesör Der ki:

    @yello Her okuyucudan gelen paradan yüzde 25 komisyon verdiğime göre, 0 liranın yüzde 25i sana aittir :D

    Yok vallaha ne tatili. Hep buralardayım ama bu aralar alete karşı bi soğukluğum oldu, seyrekleştirmek gerekti o yüzden.

    Zamanla bütün konulara girecez zaten, sindire sindire :D

    @taylanov Neye benziyor :D

    @kubio Öyle bi demişsin ki, yada şeklinde ben yazdım sandım. Başına bi @yello eklesene :D

    @kacmee Eğer 4 kişilik bi çekirdek aile içindeysen ortaya karışık hepsi çıkıyor karşına :D

    @buzcevheri Aslında güzel şeyler de oluyor TVde ama çok az. O yüzden TV düşmanı olnuyuro bi yerden sonra. Eyvallah hocam :D

  7. Cevval Portakal: Der ki:

    Hocam kaç gündür ben düşünüyordum bunu, ne zaman FOX TV’yi açsam “Bez Bebek” var. Hep bana mı denk geliyor, farkında olmadan hergün aynı saatlerde FOX TV’yi açmak gibi bir alışkanlık mı kazandım da aynı dizi karşıma çıkıyor sürekli diye paranoyalara koşmaktaydım ki gerçeği sayende farkettim.
    Gerçi bir de ATV ve Selena durumu var o da çok farklı değil. Zamanının unutulmazı benim için “Kaygısızlar” dizisidir. Hani Bir Demet Tiyatro, Hastane, Süper Baba vs… de hatırlananlardan ama Kaygısızlar bambaşka bir şeydi.
    Artık cnbc-e ve e2′de sevdiğim bir şey yoksa, tv’de izlenecek hiçbir şey olmadığına kanaat getirip kapatıyorum o ayrı.

  8. Deli Profesör Der ki:

    Harbiden Kaygısızlar da çok manyak bi olaydı. Mazide kaldığından mı, harbiden güzel olduğundan mı bilemiyorum ama eski diziler aklımızda daha güzel kalıyor. Herhalde verilen özenden dolayı.

  9. Anonymous Der ki:

    okuyucular nıe kufur etmıo aq???

  10. Anonymous Der ki:

    doctor hersey guzel hosta nıe hollywooda bok atıosun,bı prison break olsn,heroes olsn,sopranas olsn ne bılım adını sen koy bunlar dızı dııl mı yada hollywood fılmlerı coptur dıe bsy mı war ???

  11. Deli Profesör Der ki:

    Bilmem niye etmiyo aq?
    Şimdi Hollywood konusunda orana bakmamız lazım. Adamlar 1500 tane dizi çekiyor, bu 1500 tane pilot bölüm demek. Bu osuruktan pilot bölümlerden çok kaliteli olan biri tutuyor, mesela Prison Break. 1500′e 1 gibi oran da rezalet olduğu için Hollywood da çöp dememiz elzem oluyor. Çünkü Hollywood başlıbaşına seri üretim mantığına dayalı çöp gibi bir endüstri. O arada çıkan 1 – 2 tane güzel dizi sadece istisnalar. Biz sadece CNBC-e’de 5000 tane b.ktan dizinin, yani b.ktan Hollywood yapımının süzgecinden geçmiş şeyleri görüyoruz.

  12. muhammet talha uysal Der ki:

    lütfen bu akşam çarkılıfelekten sonra bezbebeğin yayınlanmasını istiyorum lütfen

Anlat derdini Marko Paşaya