Tiger Lillies – Urine Palace

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Şu dünyada baskıcı rejimden,kindar insanlardan çekse çekse en çok paryalarla,pandomimciler çekmiştir sanırım.Kast sisteminin en altında olan paryalar o kadar değersizdi ki,ölse yerlerinden kaldıran bile olmazdı.”Bir garip öldü diyeler.” demiş ya üstad,onu bile demezler bu garibanlara.Aynı şekilde pandomimciler eskiden öyleydi.İnsanların hep dışladığı,nefretle baktığı,gerçekle hayali birleştiren eğlence ve hüzün dolu insanlardı pandomimciler.Gerçi niye idi diyorum bilmiyorum.Şu an daha değerli bir statüye sahip olduklarından öyle demiş olabilirim.Eskiden pandomimcilerin itibar görmemesinin nedenini de,insanların ne yaptıklarını anlamaması veya hayal gücünü kullanmamak istemesine bağlayabiliriz.Evet,aslında hafiften kafadan çatlak adamlardır çoğu.

Peki bir pandomimciden daha manyak olan nedir biliyor musunuz?Pandomimci bir müzik grubu tabi ki.Böyle manyakların olacağını tahmin etmiyordum,ta ki bir gün İstanbul’a,ayağımıza konser vermeye gelene kadar.

Tiger Lillies isimli grup 1989 yılında kurulmuş ve Martyn Jaques,Adrian Huge,Adrian Stout adında 3 kafadan çatlaktan oluşuyor.Burada bazılarınız kafadan çatlak nitelemesini kötü anlamda algılayabilir ama bana göre değil.Aksine kafasından bir iki tahtası eksik adam,beyninin bir yerlerine temiz hava girdiği için her zaman daha iyidir.Grubun en aktif elemanı ise hem vokal,hem de akordiyon,piyano,gitar ve armonika çalan Martyn Jaques.Grubun şarkılarının teması ise pandomimci statüsünde bir insanın daha çok yöneldiği,gördüğü şeyler.Kimi zaman fahişeler,kimi zaman keşler,kimi zaman pezevenkler ya da bunun gibi kirli yaşamın belli başlı parçalarına yöneliyorlar.Ama böyle şeyleri şarkılarında anlatırken sürekli hüzün içinde olduklarını sanmayın.Hüzünlü olanların yanında çoğu şarkıları da eğlencelidir.Tam anlamıyla grotesk bir grup.Solistin bir yandan da şarkı söylerken pandomimci olarak kullandıkları mimikler gerçekten çok mükemmel.Normal bir şarkıcının belki de 2-3 katı efor sarfetmesine sebep veriyor bu çok yönlülük.Ayrıca grubu dinlediğinizde solistin gırtlağı porçözle açılmış gibi bir ses tonuna sahip olduğunu göreceksiniz.Yüksek efor sarfetmesinin en büyük sebeplerinden biri de bu ses tonunu çıkarmasıdır bana kalırsa.

Urine Palace 2007 yılında çıkmış,grubun (sanırsam) 18. albümü.Tabi bunların arasında konser performansları ve remastered tarzı şeyler de olabilir.Ama öyle gruplar vardır ki,konser performansları,albümden farksız,hatta daha iyidir.İşte Tiger Lillies de öyle bir grup.Ve Urine Palace albümü de bir konser salonu ortamında geçiyor.Gerçekten böyle iyi bir performansı konserde verebilmiş olmaları beni hayret ettiriyor.Albümde en çok Cancer,Kick a Baby,Getting Old ve Masturbating Jimmy şarkılarını beğendim.

Normalde aşağıda albüm tanıtımında sonra bir mp3 örneği verirdim ama böyle bi grubun canlı performansını da görmenizi istediğimden aşağıya bir video ekledim.Ayrıca da Şahin K.’nın geçen gece keder dolu bir sesle telefonda bana yönelttiği soruyu sordum size : Hey gidi hey mirim,kimler kaldı eski pandomimcilerden?

Bu yazılar da üsttekini andırıyo gibi

 Yorumunu ekle

3 yorum yapılmış bu güzide postaya

  1. Cevval Portakal: Der ki:

    Gayet hoşmuş, korsana destek vermek için araştırmada bulundum ve şunu ekleyeyim dedim.
    Tiger Lillies-Love and War (2007)
    İnterneti seviyorum.

  2. Deli Profesör Der ki:

    Korsana hep destek,tam destek :D

  3. Onur Pay Der ki:

    Hardest Bastard, Terrible ve Gipsy Lament şarkılarını şiddet ilen tavsiye ederim.. Özellikle “Terrible”

Anlat derdini Marko Paşaya