Mim Part VIII : Mutluluk

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

2 günde 4 mim gelir mi arkadaş?Geliyor işte.Vallaha kendimi “Al lan şunu yaz,aha bunu yazmazsan çaktın olum bu dersten.Noldu lan yazamadın mı yoksa?Boruuuuuu.” diyen olağan bi öğretmenin kompozisyon dersinde gibi hissettim.Böyle olunca ne yazacağım gelmiyor sanki aklıma.DilekssBana mutluluğun 360 derece panoramasını yapar mısın?” demiş.Resmi bile yapılamadı,bizden panoraması bekleniyor,olmaz ki ama.Resime giden ufak birkaç parçayı sunabilirsem görev benim için bitmiş demektir.Bu işler göbek pamuğu satmaya benzeseydi keşke.

Mutluluk çok bireysel bir olgu.Herkese göre değişebilir bir kavram olduğundan kendime tezahür eden kısmından bahsedeceğim biraz.Benim açımdan mutluluk çok anlık şeylerden ibarettir.Uzun vadede pek bişeye sevindiğimi sanmıyorum,zaten öylesini de görmedim.Mesela benim için dün gece en önemli şey,ayaklarımı,kıçımı açıkta bırakmayacak bi battaniye olmasıydı.Evde herkesin kıçını sokacak battaniyesi varken benim yoktu.Döndüm döndüm durdum gece boyu.Halbuki bizim ailede bir Allah’ın kulu 2 kuruş yediğinden içtiğinden arttırıp battaniye alsa bunlarla uğraşmayacaktım.Gerçi o zaman mutluluğa ulaşmak için elimde de bir sebep olmayabilirdi (Mutluluk sebebine bak be ne mütevazi adamım ama.Olsun,ben Garfield kadar uyuşuk bi insanım.Benim için battaniye zaruri bi ihtiyaçtır.).

Pek çok yeniyetmede olduğu gibi bende de mutluluğu içkiden arama dönemi oldu ufaktan.İnsan Metallica gibi zibidilerin yaptığı Frantic tadında kliplere özeniyo tabi.Gerçi orda asıl anlatmak istediği bunun boktan bi döngü olduğu,ama gençlik her kazığı kendine göre yontuyor.Her gece ayrı bi kadın,her gece rakı,viski,mutluluğun en önemli kaynakları gibi gözükse de,sadece dertlerimizi bir süreliğine ertelemekten öteye gitmeyen hobilerdir.Aşktan meşkten bahsetmeyecem,zira aşktan hala hazzetmem.Belli bi dönemde bi tiksinme yaşadım,o gün bugündür aşk üzerine hiç bir düşüncem oluşmadı.Bana sorsanız aşk da dertleri başka güne ertelemekten başka bişey değildir yani.Evlendiğiniz gün,rafa kaldırılan dertler,kadından cırmık,adamdan yumruk olarak mevzubahis kişilere geri döner.Olmadı her akşam kavga.İstersen kadın ruhunu okumuş içmiş kazanova ol,adamı bitirir evlilik.Mutluluğu bu boş işlerde aramamak lazım.

Belki yeni aldığım bi oyun,ya da yeni aldığım dijital bi alet.Hepsi bi süreliğine veriyor mutluluğu.Belli bi aroması var anlayacağınız.Akabinde hepsi bitiyor.Çok geçici ve değişken bişey,bu yüzden de ne resmi ne de panoraması çizilebilecektir.”Ailemle bi odada oturur,kestane çizerim,daha büyük mutluluk mu var bee?” der pek çoğumuz da.Yapmayın efenim,bi ömür (gerçek anlamında) kestane çizerek geçer mi?Bu mu sevindirir seni yani?Gerçi kanaatkar davranmak lazım,bir gün ailemizden çok sevdiğimiz insanlar yok olduğu zaman keşke bi soba başında toplanabilsek de diyebiliriz.Ama dediğim üzere ne olursa olsun,konu aile bile olsa her kavram üzerinde mutluluk en fazla 1 hafta sürüyor.Bir de Edgar Allan Poe’nun yaklaşımıyla irdeleyelim bakalım.


THE HAPPIEST DAY – THE HAPPIEST HOUR

En mutlu gün – en mutlu saat
Kurumuş körelmiş yüreğimin bildiği,
En büyük umutları gücün ve gururun
Hissettiğim, geçip gitti.

Güç mü dedim? Evet öyle düşünmüştüm
Ama yazık! çoktan yitip gitti hepsi
Gençliğimin hayalleri -
Ama boşver şimdi.

Ya gurur, ne yapacağım senle şimdi?
Sakin ol ruhum!
Belki bir diğer baş devralır
Üzerime döktüğün zehri.

En mutlu gün – en mutlu saat
Gözlerimin gördüğü göreceği,
En parlak ışıltısı gücün ve gururun
Hissettiğim:

Ama o zamanlar çektiğim acıyla
Gücün ve gururun umudunu verselerdi,
Yaşamazdım o parlak saati tekrar.

Çünkü onun kanatlarındaydı kara alaşım
Ve çırptıkça – bir öz dökülüyordu
Öldürmeye yeterli
Onu bilen bir ruhu.

Selam olsun Bolu Beyi’ne,selam olsun dolu beyine : y4lcin , şafakotur , ekubio

Mim bittiğinde “Slonovski Bal – Darijeva igra” çalıyordu.

Bu yazılar da üsttekini andırıyo gibi

 Yorumunu ekle

5 yorum yapılmış bu güzide postaya

  1. henster Der ki:

    Valla hocam acaip mim yazıyorsun. Tebrik etmek lazım. Hiç birini boş çevirmiyon heralde. :)

    Bende uzunca bir süre mimlere ara verdim bu arada.. (:

  2. Deli Profesör Der ki:

    Gelecek hafta da son mim vizemi verdikten sonra finallerim bitiyor (bi süreliğine :D )

  3. dilekss Der ki:

    mim dedğin böyle yazılır :) )

    teşkür ederiz :)

  4. Volkan Alabaz Der ki:

    Mim delisi oldun harbiden dostum :) Bu mimler cok iyi biliyorum 8 ay önce basladi. Bende haftada o zamanlar 10 mim yaziyordum. EE kim seyi kiramiyoruz diye. Sonra bir deli bagirmasi gedli bana ukennnn dedim ne mimi yazmiyorum. Simdi de sadece seciyorum emin ol daha iyi oluyor. :) Kolay gelsin kardesim.

  5. Deli Profesör Der ki:

    @dilekss Bişeyler uydurup kaydırabildiysem ne mutlu :D

    @volkanalabaz Tam zamanlı mimci gibi bişey olmuşsun abi sen zamanında.Ben zaten deliyim,öyle bi ana gelirsem cart diye yarılırım ortadan herhalde :D

Anlat derdini Marko Paşaya