‘ İnternet ’ Mevzubahis Arşivi

Henry Lizardlover

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Annemin bana hamile olduğu dönem çok rahat geçmiş.Hani klasik bebek tekmeleme hareketi var ya,onu bile yapmamışım karnındayken.Hatta bi ara kıllanıp doktora gitmiş,bu bebe yaşıyo mu diye.O kadar uyuşukmuşum ki 10 ayda doğmuşum.Bebeklik dönemim de rahimdekinden farklı geçmemiş zaten.Annem bir yere benim oturturmuş,öyle saatlerce mal mal bakınırmışım.

Uyuşukluk doğuştan gelen bişey anlayacağınız,yaradılışında bulunmalı.Aynı iguanalar gibi.Bu hayvanları hızlı olmaya zorlayamazsın,olamazlar.Kendilerine acayip bir saygı (Üstad Panzer Fuat‘ın buyurduğu üzere : “Respekt Batı Berlin”) ve sevgi duyuyorum.En çok da tosbağa ve iguana ruhunu bulurum içimde.Bu yüzdendir ki senelerdir bi iguana alayım diye düşünüyordum.Aldım da almasına,ama bir türlü yemek yediremedim,zar zor yediriyordum.Adını da Iggy Pop koymuştum,adaşı gibi aşırı derece enerjik olsun diye.Ama o normal iguanalardan bile daha uyuşuk çıktı.Bi gün kafesinden aldığımda,kaskatı kesildiğini gördüm,gözleri de açık kalmıştı.Rengi hafiften sarıya çalıyordu.Çok üzüldüm,sevgili Kabakmeltemine anlattım hissiyatlarımı.O da sağolsun benim Iggy’mi resmetti.

Kendimi İguana aşığı sanırdım,İguana b.ku bile değilmişim.Sitemin alt kenarında “iguana yalayan bi iguana” diyaloğu vardı.Bu pozu kim yaptıysa diyordum.Geçen gün uzun bir aramanın sonuncunda o sanatçıya ulaştım.Adı Henry Lizardlover.Adam soyadının hakkını verir derecede manyak.İguanaları garip garip insan pozlarına uyarlıyor ve fotoğraflarını çekiyor.Hoş,gerçi bi iguanayı şekillendirmek pek zor bişey değil.Hangi pozisyona getirirseniz,o durumda en az bi yarım saat duruyo kımıldamadan.En çok gitar çalan iguyla,kanepede yatan igulara bayıldım.(Bu arada belirteyim,genelde iguana sahipleri kendi aralarında iguanalarını anlatırken,”igu” diye bahsediyor,çok sosyetik bi tabir ama oturmuş artık napalım.) Aşağıya slayt olarak Henry babamızın en güzel resimlerini koydum.Slayta tıklarsanız daha büyük bir şekilde izleyebilirsiniz.Henry Lizardlover’ın resmi sitesi ise : www.henrylizardlover.com (Sitesi aşırı derecede berbat bu slaytlara baksanız yeter.)

Captcha Manyaklığı

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Çoğu yazılımcı ya da şirket, hackerlar,spammerlarla insanlar arasında çok büyük bir mücadele olduğunu düşünüyor.Aslında düşünmüyorlar,sadece kendilerini kandırmaya çalışıyorlar.İnsanlara kendilerini güvenli hissettirmenin en kolay yolu bu çünkü.Sosyal hayatın da en büyük kuvvetlerinden olan Rus mafyası,internetin de en büyük ağalarından biri.İnternette dönen hangi yasadışı işin altını kurcalarsanız kurcalayın,bir yerinden Ruslar mutlaka çıkar.

“Her seferinde yeni CD-DVD kopya koruması çıkardık,artık bunu feriştahı gelse kıramaz heheeey boruuu!” diyerek kendini avutan yazılımcılar iki gün sonra mosmor olmuş bir şekilde kopya korumalarının kırıldığını görürler ve sanki yeni yapacakları koruma da kırılmayacakmış gibi yine yeni koruma yollarına yelken açarlar.

Hackerlığın yanında yasadışı yollardan en büyük kar ise Spamcilikten geliyor.Yıllar katlana katlana ilerlediğinde görüyoruz ki,spam kutumuza bir günde dolan spam sayısı da katlanıyor.Penis büyütücü satan mı ararsınız yoksa Viagra mı?Ben zaten o konudan ümidimi kestim spam kutuma bakamıyorum bile artık.Vahşi bi ormana dönmüş durumda.Bunun yanında bir de internet sitelerine spam yapma durumu var.Yazı olarak,reklam olarak istediğini siteye yığınla doldurma durumu.Bunu önlemek için captcha (Completely Automated Public Turing test to tell Computers and Humans Apart) diye bir kelime doğrulama sistemi çıkarıldı.Bu sistem sayesinde sitenize kaydolan,ya da yazı yazan birinin gerçekten insan olduğunu anlayabiliyordunuz ve spamcileri uzak tutabiliyordunuz.Tabi bu da bi yere kadar.Gün geçmiyor ki spamciler yeni bir kısıtlamaya daha çözüm bulsun,interneti biraz daha b.ktanlaştırsın.Yazılar hafiften yamuk olsa bile onlara karşı bir program okutma sistemi geliştirmişlerdi ve bunları da geçiyorlardı.ABBYY Fine Reader‘ı bilirsiniz.Muhtemelen onun mantığından çıkarak bu captchaları kırıyorlardır.

E tabi,bizim yazılımcılar webmasterlar da durur mu?Captchaları mıncıklaya mıncıklaya acayip bi hale getirdiler.Harfleri iyice eciş bücüş yaptılar ki,spammerlar giriş yapamasın.Tabi bunun iyice b.ku çıktığı için captchaları 5 üniversite bitirmiş,8 master yapmış,kriptografi eğitimi almış bir insan bile çözemez oldu.Ne mutlu artık kimse hiç bir yere giremiyor.Aşağıda da internette gezerken denk geldiğim en berbat captchalar var.Bunların arasında trigonometri sorulu olan var ki,beni benden aldı.Düşünüyorum da bi siteye girebilmek için kaç tane adam bu aşağıdaki gibi rezil captchalarla uğraşır?

Yazı bittiğinde “Kekal – The Gathering of Ants” çalıyordu.

Slaytta Son Nokta : Animoto

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Hey gidi hey mirim,bundan 3-5 yıl önce internet ne kadar da tek boyutluydu değil mi?Yapacak ne vardı ki?Posta kutunu aç,bak,yanıtla.Şimdiki kadar çok mail de gelmezdi o zaman,ama spam de bu kadar fazla değildi.Şu an Gmail‘imin spam kutusunda 3400 tane spam var.Bunun haricinde haber sitelerine falan girerdik.Tasarımlar berbattı,yerlerde sürünürdü.Tabi buralarda geniş bant adını verdiğimiz yiğit de yoktu ki.56k hızıyla güzel tasarımlı bi yere girmeye kalksak,koltuğa k.çımız kaynardı.Yalnız amma dinozorvari konuşuyorum ha,o amcalara özendim bi an,bazıları çok özendirir geçmişe ama ben tiksindiren versiyonuyum onların.

Siz Türkleeğ ne diyooğğ?Sonğa web iki sıfır çıktıı hah.Neyse bunun tıraşı çok yapıldı.Animoto da bu etinden sütünden faydalandığımız Web 2.0′ın nimetlerinden biri.Sloganları çok iddialı.Slaytta son nokta olduklarını söylüyorlar.Dua etsinler ki hatunlar böyle iddialı sloganları severler.Ama bana kül yutturamazlar efenim,yutturamazlar.İçimdeki sakin ve minimal olan diğer kişiliğe “Siteyle ilgili sonuçları 37,5 dakika içinde masamda istiyorum.” dedim.Tabi o da beni kıramadı,ya da belki benden tırstı.Benden de korkar kerata.

Site bildiğim kadarıyla tabanında Picasa‘nın kodunu kullanıyor.Çünkü Google’ın sitesinin birinden yönlenmiştim buraya.Üye olma prosedürünü geçtikten sonra tepedeki hemen bulabileceğimiz Create a Video butonuna tıkladım.Site gerçekten düzenliydi ve hiçbir şekilde karmaşa yaşamayacağınıza eminim.İlk olarak bana kısa metraj mı yoksa uzun metraj mı istediğimi sordu.Ben kısa metraj istedim.İyi ki kısa metraj istemişim,öbürünü kullanmak için ücret vermek gerekiyormuş.Böyle şeyler kısa metrajda hoş oluyor zaten.30 sn. güzel bi slayt için yeter de artar.Benden resimleri istedi.10-12 tane attım.Ardından müzik ver bana dedi,ama müzik isterken de sosyal mesaj vermeyi unutmuyor : “Orjinal kullanın,sanatçınıza destek çıkın.” Eyvallah da ben günde en az bi tane yeni albüm dinleyen adamım,kendimi satsam yine çıkmaz parası dedim.O da “Tamam” dedi “Sen bizden kıyaklısın”.Ardından hepsini yükledikten sonra Animoto’yu Animoto yapan özelliğine geçti.Verdiğimiz müziği ilk olarak analiz ediyordu ve slaydın efektini,hızını buna göre ayarlıyordu.Gerçekten güzel bir düşünce.Umarım düşünmesi de yapması kadar kolay olmuştur bu ekip için.

Slayt hazır olduğunda sonuç gerçekten de şaşırtıcıydı.Resimlerin efektleri ve hızı koyduğum müzikle acayip derecede uyumluydu.Slayt şarkının her aşamasına ayak uyduruyordu.”Ulan” dedim “Aldığınız uzun metraj parası sonuna kadar helal olsun”.Harbiden de slaytta son noktalarmış,beni ikna ettiler.Bu kadar başarılısını görmemiştim.

Ayrıca demo olarak aşağıya eklediğim ekstra sürrealist vandalist çalışmayı sizlere sunmaktan dolayı büyük onur duymaktayım.Her kısa metrajda olduğu gibi bu slaydın içinde de çok büyük bir fikir ezilmesi var.Son olarak aşağıdaki videonun Kayseri Altın Pastırma Festivali’nde Sucuk Onur Ödülü aldığını eklemeliyim.

Yazı bittiğinde mükemmel Iggy Pop şarkısı,Slayer yorumuyla “I’m Gonna Be Your God” çalıyordu.

Google Hesap Makinesi

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Hesap Makinesini 1623 yılında çıkardıklarında bir gün dünya devi markaların çakmalarından daha az satılacağını tahmin edebiliyolar mıydı acaba?Şahsen ben etrafımda Casio‘nun hesap makinesinden daha çok Kadio marka bi hesap makinesi görüyorum.Nereye gitsem o çakma marka var.Bir de Sony çakması Sqny revaçta.

Bilgisayarlar çıktı,teknolojiler gelişti.Çözümlere ulaşma şeklimiz değişti.Ama hiçbir zaman esnafımızın,memurumuzun elinden düşmedi hesap makinesi.En dandik bilgisayarla bile Başlat+R tuşuna bastıktan sonra “calc” yazınca çalışan hesap makinesi hiçbir zaman günlük hayatta hükmünü süremedi.Belki de insanların hesap makinesindeki o “çıt çat çut” şeklindeki tuş seslerini duymak istemesindendir.Bi de elde daha artistik duruyo alet.

Ama hesap makinesinde genelde 10 satırlı,20 satırlı çarpma,toplama karışımı şeyler yaptığımız zaman,hesaplar karışıyor.”Arada çarpma işaretini koydum mu?Sonra şunu ekledim mi?” şeklinde düşüncelerin ardından hesaba tekrar başlıyoruz.”Köyden İndim Şehire“‘de Zeki Alasya‘nın altınları sayması gibi.

Tıklarsanız büyür

Belki bazılarınız biliyordur,belki çoğunuz bilmiyordur,ben yine de bahsetmek istedim.Arama motoruyla bize her zaman en iyi hizmeti sunan Google,aslında aynı zamanda bir hesap makinesi.Google Calculator diye bi sitesi yok.Bildiğiniz Google anasyfasından giriyorsunuz ve istediğiniz uzunluktaki işlemi kolayca yazıyorsunuz.Ardından = tuşunu koyup “Enter”a bastığınızda sizi pek çok zahmetten kurtarıyor.”Google’ın içinde ne işi var hesap makinesinin?” deyip geçmemek lazım.Çok karmaşık işlemleri çok çabukça yapıyor.Trigonometri hesaplarını bile yapıyor.Bi de “Once in a Blue Moon” yazınca acayip bi değer çıkıyo ama ne olduğunu bilmiyorum.

Yazı bittiğinde “Jethro Tull – Thick as a Brick” çalıyordu.

Sitenize Gmail tuşuyla canlı konuşma

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Her zaman hepimizin dert yandığı üzere artık internet,saçma bilgiler,pornografi ve aptalca reklamlar yüzünden tam anlamıyla bir bilgi çöplüğüne dönüştü.Sürekli acayip acayip,yeni yeni servisler çıkıyor ama kaçı kullanıcısını düşünüyor?Kaçı rahatlık sunuyor size?

İşte Google bundan birkaç yıl önce insanlara gerekli olan bütün servisleri belirleyip sunma kararı aldı ve onları tek bir çatı altında,Gmail hesabımız altında birleştirdi.Herkes bilir ki bir Googleseverin mabedi her zaman Gmail hesabıdır.Spam filtresi konusunda diğer hiçbir email hesabı eline su dökemez.Ve verilen hizmetler konusunda da tabii.

Geçenlerde Sesebian‘ın keşfettiği bir MSN özelliği vardı.Pasaportumuzla MSN hesabımıza girip,oradan MSN’deki durumumuzu gösteren bir buton alıyorduk ve onu sitemize ekliyorduk.Bununla birlikte sitemize giren ziyaretçiler doğrudan MSN’imiz üzerinden bizimle konuşabiliyordu.Ama MSN’e kıllığımdan olsa gerek,bunu pek tutmadım.

Aslına bakarsanız bu özelliği Gmail’den bekliyordum ilk olarak.Her zaman ilkler Gmail’den çıkardı çünkü.Olsun,Gmail beklediğimiz şutu geç çekmiş olsa da çekti.

Google’dan yine sadelik,basitlik ve güzelliği ön plana çıkarmış bir iş görüyoruz.Butonu sitemize ekledikten sonra gelen kullanıcı butona tıkladığı zaman güzel bir Pop-up penceresi açılıyor ve sizin Gmail Talk kısmınızda da “Tanımadığınız biriyle konuşurken ne konuştuğunuza dikkat edin.” uyarısı beliriyor.Gmail,kullandığım 23
(Bazılarınız hala bu Google aşkına ohannesburger diyorsa,bu mükemmel şirketle
tanışmamış demektir.) diğer servisi üzerine bir daha beni memnun ediyor.Seni çok seviyorum Google,lütfen aşkımız sonsuza kadar sürsün.

Televizyonunu yeni açanlar için adresi bir daha tekrarlıyorum : http://www.google.com/talk/service/badge/New