‘ İnternet ’ Mevzubahis Arşivi

En Kötü 5 Site Adı

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Bu işin resmiyeti yok tabi ki.Yani demek istediğim,Ulusal Alan Adları Birliği gibi bir topluluk tarafından seçilmiyor bu alan adları.Öyle bi birlik de var mıdır bilmiyorum.Varsa da muhtemelen hatırlı müşterilerine güzel alan adlarını parselliyorlardır.Böyle birlikler başka ne işe yarar ki?Karpuzun tam ortasındaki lezzetli yerini yer böyleleri her vakit.Bizim mecliste masa altlarından,sağdan soldan üstünde kıyak geçilecek isimlerin yazdığı kartlar gibi olur olay bi nevi.Ama burda maille geliyor.Kimden : Seymour Asses , Konu : Hamili Kart Yakınımdır , Öncelik : Yüksek! , Mesaj İçeriği : Sevgili Robert,bizim cemaatten Rodger Dodger diye bir arkadaş var,sosyal pezevenklik üzerine bir site yapmak istiyormuş ne zamandır.Hepimiz biribirimizin tanıdıklarına alan adlarını kapattığımız için doğru dürüst arsa bulamamış.Zamanında bana da çok büyük iyilik yapmıştı,kıramadım.Arkadaşa www.pimp.com’u ayarlasak da dalgasına baksa.

Böyle adamların kadrolaşması yüzünden ne işe girecek yer kaldı,ne de alacak domain.Hatta güzel bi atasözümüz vardı bu durumla ilgili,Al Hasan’a ver Hasan’a,….. kaldı kel Hasan’a.En azından buna benzer bişeydi.Yani demek istediğim,bu en kötü 5 alan adı sahibinin suçu yok.Alacak alan adı kalmadığı için böyle şaklabanlıklara maruz kalmışlar.Her yer fırsatçı dolu,bir biz keriziz sanırım.Zamanında kepçe kepçe parsaları kapanlar şimdi domainleri 10000-20000 dolar gibi dudak uçuklatan miktarlara satıyorlar.Oha be kardeşim, www.a.com bile o kadar etmez.Sen kalkmışsın,www.bilmemnepazari.com tarzında bi siteye 20000 dolar istiyorsun.www.pizza.com 2,6 milyon dolara satılmış diyorlar.Bi girin bakın Allah aşkına,2,6 milyon dolara satılan bir sitenin içeriği bu kadar mı kötü olur?Dünya basınından uyduruk bir kaç gazete veya site bir haber uyduruyor,zaten bizim basın da hemen hazır böyle haberlere.Araştırmadan soruşturmadan yayınlıyorlar.www.whoshouldliveagain.com‘un bir Türk sitesi olduğunu kaç tane haberci söyledi?Hepsi “Atatürk önde,hadi siz de oy verin!” havasındaydı.

Her neyse konu yazdıkça dağılıyor,en iyisi şu en kötü 5 alan adına bi göz atalım :

1 – www.whorepresents.com : Ünlülerin adlarını yazıp arama yaptığımız bi site.Ama sitenin adını Whore Presents (Fahişe Sunar) şeklinde böldüğümüzde çıkan anlam,sitenin rezil kepaze olmasına yetiyor da artıyor.

2 – www.expertsexchange.com : Programcıların bilgi ve tecrübelerini paylaştığı bir bilgi kaynağı.Ama bi plastik cerrahi sitesi olsa daha uygun olurmuş sanki be. (Expert Sex Change – Uzman Cinsiyet Değişimi)

3 – www.penisland.net : Bir yer düşünüyorum,gözlerim kapalı.İçi (Pen) kalemlerle dolu.Dur lan,frekans karışmış,içi ç.klerle (Penis Land) doluymuş.Valla burdan bişey almam,kalem diye alırım ç.k gelir,yüreğime iner maazallah.Hele hele siyah kalem hiç istemem.

4 – www.therapistfinder.com : Bi terapistle konuşup,içimi dökeceğim diye girdim (Terapist Bulucu),ama nedense Tecavüzcü Coşkun‘dan ötesini bulamayacağım gibi geliyor. (The Rapist Finder – Tecavüzcü Bulucu)

5 – www.powergenitalia.com : Kısaltmaları fütursuzca kullanmanın sonucu budur işte.İstersen İtalya’nın en büyük Jeneratör şirketi ol,mal mülk senin olsun ne yazar?Milletin aklına bu sitenin adını gördükten sonra ç.k,d.şak gibi kavramlardan ötesi gelmeyecektir. (Güçlü Kamaşullah*)

*Kamaşullah = Devasa boyuttaki erkek cinsel organına,kendi argomuzca verdiğimiz isim.

Google Calendar SMS Hatırlatması

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Şimdi anlatacağım Google özelliğini inşallah bilmiyosunuzdur.İyi valla,ben burda o kadar efor sarfedeyim,bi iki bişey öğrenin de,vatana millete hayırlı evlat olun diye,ondan sonra ağzınızı gözünüzü ekşitin verdiğim bilgiye.Olacak iş mi?Biliyorsanız da bildiklerinizi unutun.Format tuşunun yerini veriyorum.Erkeklerde,beynin 2789. kıvrımının ilk nöronuna metal bi madde değdirip çekin.Kadınlarda ise iş biraz daha zor.Şu nörona bu nörona basın demeyecem onlara,çünkü çok karmaşık varlıklar.Siz erkek okurlardan biriniz gidin,bütün kadın okurların beynine Tefalin teflon tavayı “lökkadanak” diye oturtun.Hah,şimdi bilmediğinize emin olabilirim.

İnşallah yanlış nörona dokunup,Google Takvim’i de unutmamışsınızdır.Ben zayıf hafızalı bi adamım.Aklımda Google’dan başka hiçbişey kalmıyor.Umarım sizin de öyledir.Zira Google’ın Takvim özelliğini kullanarak,takip ettiğiniz her türlü şeyin telefonunuza SMS ile beleş (beleşi duyunca nasıl da pörtlüyor gözleriniz) olarak gönderilmesini anlatacağım.

Mesela groupieler bana çok dert yakınır bu konuda.”Bütün metal gruplarının konserine gidip,konser sonrasında onlara vermek istiyorum.Ama hafızam zayıf.Gel gör ki Mötley’e gitsem Motörhead’de Lemmy’yi unutuyorum.Benim yaşam tarzım bu.Bana takip ettiğim grupların konserlerini SMS’le hatırlatan bi servis var mıdır acaba?” diye soranlar az değil hani.Ben de “Bana ufak bi iyilik yaparsanız neden olmasın?” diyorum ve iyiliğimi aldıktan sonra karşılığında bilgimi paylaşıyorum onlarla.

calendar.google.com adresine giriyoruz.Kocaoğlan,bırak sayı saymayı,sen de gir.İlk olarak cep telefonu ayarımızı yapacağız.Bu yüzden sağ üst köşeden “Ayarlar“a tıklıyoruz.Aşağıda açılan menüde “Mobil Kurulumu” diye bi seçenek olması lazım.Oraya cep telefonu numarasını ve bölgemizi giriyoruz.Ardından cep telefonunuza jet hızıyla bi adet doğrulama kodu gelecektir.O kodu doğrulama kısmına girdiğiniz zaman cep telefonunuz Google SMS’lerine hazır olacak.

Bu servisi iki şekilde kullanabiliriz.Birincisi,kendi notlarımızı alırız.Mesela : “Chuck Norris’le Randevu” gibi.Belirtilen ayarlarda saati ayarladıktan sonra,uyarı SMS ile gelsin seçeneğini seçeriz.Akabinde vakti geldiğinde mesaj cebinizde olacaktır.

İkincisi ve en sevdiğim özellik ise,üstteki takvim arama motorundan istediğimiz konuyla ilgili şeyi arayıp takvimimize ekleyebilmemiz.Formula 1 ya da Galatasaray’ın maçları veyahut Jethro Tull‘un konser tarihleri gibi şeyler.Örnekleri çoğaltabiliriz tabi.Hangi tarihte ayın hangi pozisyonda olacağını bile görebiliriz.Herhangi bir konuda takvimi Google’ımıza ekledikten sonra sol alt köşedeki “Takvimlerim” kısmından takvimi seçeriz.”Bildirimler” tuşuna tıklayıp SMS’le uyarının gelmesini belirttiğimiz andan itibaren,Google sizi seçtiğiniz konunun vakti geldiğinde uyaracaktır.

Onlar ermiş muradına,biz çıkalım kerevetine.

Yazı bittiğinde “Kultur Shock – Radio Gitana” çalıyordu.

Müziğin Yanında Olsun – Mp3Tunes

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Dijital ortamda en sevmediğim olaylardan biri 10-15 tane albümü bir araya koyup,onları shuffle yaptırarak dinlemektir.Böyle albüm dinleyeceğime hiç dinlemem.Çünkü dinlediğiniz gerçekten karman çorman oluyor.Her albümün bir kompozisyonu,üstünde yürüdüğü bir çizgi vardır.O kompozisyonu sadece albümü başından sonuna doğru dürüst dinlerseniz hissedebilirsiniz.Ama harala gürele tadında bi Slayer,bi Alamaailman Vasarat,bi Pink Floyd şeklinde çorbaya giriştiğinde bütün albümlerin içine resmen s.çılmış oluyor.Bu dediğim kural albümü ilk kez dinlerken de geçerli değil.Her zaman albümleri tek tek dinlemeyi severim.Yemek yerken lokmaları tek tek yutarım.Homini gırtlak,homini gırtlak gidenlerin sonunu görüyoruz.Ondan sonra midemde kelepçe,ayağımda pranga moduna geçiyolar.

Müziğin ruhun gıdası olduğunu söyleyenler benim düşüncemin zincirinde söylüyor zaten.Yemek yerkenki kaidelerin hepsi müzik dinlerken de geçerlidir.Bilinçsiz müzik dinlencesi kulakta pas yapar.O yüzden elin müziğine,namerdin shuffle’ına muhtaç olmamak için Mp3Tunes isimli bir site keşfettim.

Mp3tunes,benim gibi kendi seçtiği özel albümleri,şarkıları yanında taşımak isteyenler için vazgeçilmez bir site.Elinizdeki şarkıları içine yükleyip,gittiğiniz herhangi bir yerde internet üzerinde dinlemenizi sağlıyor.Siteye üye olduktan sonra Sync Locker isimli upload programlarını indirtiyorlar.Bu programdan gerçekten çok memnun kaldım.Bağlantı hızımızı köküne kadar kullanıp,mümkün olan en hızlı sürede upload yapma imkanını sunuyor bizlere.Site ilk başta 1 GB alan veriyor ve “İsterseniz Premium Locker’a geçip sınırsız yükleyebilirsiniz” diyor.Ama bu aldanmacaya kanmayın.Yaklaşık 1 albüm yükledikten sonra size direktman sınırsız mp3 alanı veriyorlar.

Ben şimdiye kadar 2.5 GB yükledim.Daha da fazla yüklerdim ama program upload sırasında interneti göçerttiği için ara sıra açabiliyorum.Müzikleri yükledikten sonra site üzerinden “Kilitli Dolap“ımıza giriyoruz ve çok çeşitli seçeneklere göre albümümüzü dinliyoruz.Sadece şu grup çalsın,sadece şu playlist çalsın,ya da shuffle yapsın gibi pek çok seçenek mevcut.Müzik çalarken hiç kesilme olmuyor.Son derece kaliteli bir site.

İnsanın kendi mp3lerini dinlemesi gibi var mı be?Hangi internet cafeye gittiğinde mp3 klasöründe Classic Rock’ın en önemli seçkileri oluyor?Cafelerdeki mp3 klasörlerine baktığınızda şu tip klasörleri görmeniz daha muhtemeldir : Kop kop,disko,tekno,son inenler,90,prodigy.Tabi bunların arasına ufak tefek Metallica ve Red Hot Chili Peppers da saçılmıştır illa ki.O albümler de her zaman yarım yamalaktır.Bunların içinde Sağlam bi Erkin Koray bulabilirsem her zaman tercihim odur.Yani o oluyordu.Artık Mp3Tunes olduğu için bu tiltasyonik durumlara girmiyorum.Her ne kadar evde de dükkanda da internet olsa,hala anahtar taşıma alışkanlığı edinemediğim için kapıda kaldığım durumlarda internet cafeye gitmem gerekiyor.

Yazı bittiğinde “Steve Hackett – Hands of the Priestess,Part I” çalıyordu.

Allah Tuttuğunu Brontobyte Etsin

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Şu eşşek büyüklüğünde dünyada at zigindeki bi kelebek kadar yaşadım altı üstü,ben bile bu değişim hızına hayret ediyorum.Hele hele “Bizim zamanımızda radyoda Dünyalar Savaşı oynuyordu” diyenlerin şimdi ne kadar dumurlara uğrak bir hayata sahip olduğunu hiç düşünemiyorum.Korku kavramı bile değişti insanların gözünde,insanları korkutacak,ürkütecek şeyler.Eskiden bir Edgar Allen Poe‘nun Raven şiiri insanları ürkütebilirken,şimdi ürkütmediği aşikar.Mükemmel bir şiir,ama korku olarak görülmüyor sadece.Halbuki oradaki o yalnızlık korkusu benim içimi kemirir her okuduğumda.

Commodore’una kafa ayarı çekenlere ne demeli?45lik bi Raks kasede çekilmiş oyunu oynamak için insanlar kıçlarını yırtıyordu.O kasetteki verileri toplasak kaç bit yapar acaba?Benim kafam büyüklüğündeki disketlerden hiç bahsetmiyorum.Çok nostaljik,herşeyin daha değerli olduğu,oyunlar yasak meyve tadında olduğu için oynaması çok zevkli dönemlerdi tabii.

20 yıl civarında bi sürede bitten terabyte‘a geldik.Daha nereye gideceğimizi de Allah bilir.20 yılda bu kadar ilerlediysek,10 yılda bunun en az 2 katı hızda ilerleriz gibime geliyor.Şu anda büyük serverlar için petabyte’lardan da bahsediliyor.Ama daha üstünden bahseden duymadım.Tabi Google gibi devler çok çok fazlasını kullanıyor ama bahsetmiyorlar sadece.

Hepsi pazarlama stratejisi.İlk önce giga’yı çıkarıyorlar.Arkadaşına hava etmek isteyenler alıyor,havanın altında kalmak istemeyenler de alıyor.Dolayısıyla herkes almış oluyor.Daha sonra ellerinde yeni bir data birimi ile geliyor üreticiler.Bu böyle de sürüp gidecek.Hepsi kendi arasında anlaşmalı.Bütün formatlar,bütün ürünler bu anlaşmalara göre çıkarılıyor.Yoksa sanmayın ki şu an dünya teknolojisini elinde tutan firmalar Exabyte ya da Yottabyte üretmedi.Firmaların oyun alanlarında neler neler dolaşıyor,masaların üstünde,yerlerde ne yeni teknolojiler dolaşıyor.Ama takdir ettiğiniz üzere en son teknolojilerini şimdi çıkarıp doğru dürüst para kazanamama gibi kerizlik yapmaz hiçbir firma.Düdükleye düdükleye.

Her neyse,en azından 100 yıllık geleceğimizin ürünlerinin firmalarının stoklarında hazır yattığını bilmenizi istedim.Bi de aşağıda petabyte’tan sonra karşılaşacağımız data teknolojilerini veriyorum ve bugünlük saçmalama seansımı nihayetine erdirmiş oluyorum.Bi de brontobyte bana sanki taş devrinden kalmış bi data gibi bişey çağrıştırıyor.Çok garip.

1 Byte = 8 Bit
1 Kilobyte = 1024 Byte
1 Megabyte = 1024 Kilobyte
1 Gigabyte = 1024 Megabyte
1 Terabyte = 1024 Gigabyte
1 Petabyte = 1024 Terabyte
1 Eksabyte =1024 Petabyte
1 Zettabyte = 1024 Eksabyte
1 Yottabyte = 1024 Zettabyte
1 Brontobyte = 1024 Yottabyte

Webmaster Araçları

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Hepimiz de biliyoruz ki,ben dahil pek çoğumuz webmaster değiliz.2-3 temayı alıp,sağını solunu değiştirmekten çok çok daha ekstra bi olay bu.Bi yığın kod bilgisi gerekiyor en başta.Gerek Google olsun,onun yanında Live veyahut Yahoo olsun,hepsi sitesiyle daha ilgili insanları seviyor.Tabi Live arama motoru diğerlerine göre biraz daha salak sonuçlar çıkarabiliyor.

Anladığınız üzere arama sonuçlarında iyi yerlere ulaşabilmek için arama motorlarına dalkavukluk yapmak gerekiyor.Metallica’nın da dediği gibi “Sırtımı kaşı ki,seninkini bıçaklamayayım.” prensibi üzerine kurulu bir ilişki bu aramızdaki.Bu yüzden de bu 3 dev arama motoru,dalkavukluğumuzu ekstra düzeyde tutabilmemiz için bize Webmaster Araçları adında bir takım zamazingolar sunuyor.

Webmaster araçlarına değinmeden önce site haritasından biraz bahsetmem gerektiğini düşündüm.Site haritası dediğimiz olay sitenin detaylı bir görünümünü sunuyor robotlara.Sitenin varoş,kenar bağlantılarından tutun da en elit kesimlerine kadar bölgelerine sunup,buralardan robotların parsel almasını sağlıyoruz.Verilen blog sistemlerinde genelde sitemapler oluyor.Ama şayet normal bir site sahibiyseniz,iyi yerlere gelebilmeniz için site haritası oluşturmanız şart.Bu konuda en başarılı program olarak size Micro-Sys A1 Sitemap Generator’ı önerebilirim.Programı kullanması gerçekten çok kolay.Basit bir kaç adımda size site haritanızı veriyor.

Sitemapleri tanıtacağımız Webmaster araçlarından bahsetmek gerekirse,en bilinen ve önemlisi tabi ki Google Webmaster araçları.Sık yapılan arama sorguları,backlinkler,robot.txt analizi,sitemap ekleme gibi birçok özellik sunuyor ve siztenizi Google’da optimize etmek açısından çok önemli.

İnternet sitesi işiyle az çok uğraşan 10 kişiden 8′i Google Webmaster araçlarını zaten bilir.Ama bunun yanında teknolojiden ve teknikten geri kalmayan rakipleri de (tabi onlar kendilerini rakip görüyorlar ama yanından bile geçemezler) bir takım webmaster araçları çıkardılar.Bunlardan en önemlisi Yahoo’nun sunduğu Site Explorer (Ya da site kaşifi deyin,ne derseniz diyin.).Aynı şekilde Yahoo da Google’ın yaptığı şekilde,bu aracı kullanıp,sitemap’ini yükleyen kullanıcılara daha fazla kıyak geçiyor arama motorunda.Zaten olması gereken de budur.Bu araç da aynı şekilde backlinkleri ve buna benzer özellikleri sunuyor.

Webmaster araçları furyasına en son katılan araç ise Live Webmaster Tools.Yukarıda bahsettiğim programla oluşturduğumuz sitemapleri de bu adrese yüklüyoruz ve ardından Live arama motorunun bize kıyak geçip rakiplerimizden yukarıda çıkarmasını bekliyoruz.Saydığım 3 araç içinde en zayıf olanı da bu.Doğru dürüst bir rütbe sistemi kullanamıyor.Sitenizi bir gün 5 yıldız rütbesinde gösterirken,diğer gün 3 yıldızda gösterebiliyoruz.Ayrıca araç size link veren en yüksek Live rütbeli 5 siteyi sıralıyor.

Ben dahil herkeste bir Google aşkı var.Diğer arama motorlarına yönelim çok az.Ama unutmamak lazım,arama motorları kendi aralarındaki site sıralamalarını da inceliyorlar.Örneğin Yahoo’da iyi bir yerde olmak da Google’daki sıralamanızı etkileyebiliyor.O yüzden bu az meşakkatli işle kısa bir süreliğine uğraşıp,sitenin geleceğine yatırım yapmak sizin açınızdan güzel olacaktır.

Yazı bittiğinde “The Robins – Riot in Cell Block #9″ çalıyordu.