Gerekirse taşlarla, sopalarla

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Dün bilgisayarı açıp,readerdan bloglarda neler yazıldığını okumaya başladığımda yeni bir konu gördüm.Konu malumunuz,ölen şehitlerimiz için,teröre karşı tepki için bir hafta blog yazmamaktı.Sonra bu konuyu bi kaç saat kafamda sorguladım.

Atatürk’ün kendisinden bile daha fazla güvendiği Türk genci olarak düşündüm.Acaba kaybettiğimizde,zarar gördüğümüzde,düşmanlarımızın sevinmesine sebebiyet verecek bir olay başımıza geldiğinde susmalı mıyız?Bütün gardımızı yere indirip onların amacına ulaşmasını mı sağlamalıyız?
Bazılarımız 1 hafta blog yazmamayı düşünüyor,ama aksine ben yazmak gerektiğini düşünüyorum.Düşünsenize dükkanlar 1 hafta kapansa,gazeteler 1 hafta yazmasa,TVler 1 hafta kapalı olsa kim kazanır?Türkiye’nin kaybedeceği kesin.Bu,insanları bilgilendirmek için kullandığımız platformları kapalı tutarsak sadece bizim insanımız zarar görür.Elin adamı orda savaşı fırsat bilip,yasaları kapağın altından geçirir,ardından askerlerimizin adını ağzına alarak onlara yapmacık bir şiir okur.Devlet zaten çaktırılmadan parça parça satılır.Bunlar belki de bizim bazı şeyleri yeterince sorgulamamızdan,sorgulayamamızdan kaynaklanan bir durum.Askerlerimiz ölüyor diye çok üzülüyoruz,içimiz kan ağlıyor.Ama onlara destek olmak için susmak değil,saldırmak gerek.Ayrıca yazmayanları vatansever olarak niteleyip insanları yazmama zorunluluğuna itmek yanlış bir hareket bence.Eminim ki herkes iyi niyetle tepkisini göstermeye çalışıyor ama bana göre bu yeterli bir tepki gösterme şekli değil.Bizim işimiz burda tam olarak eğlence değil.İnsanlara yeni bilgiler vermek,yeni şeyler öğretmek.Tarladaki bi ottan farklı olmamızı sağlayan şey de budur.
Tüm şehitlerimize rahmet diliyorum ve aşağıya eklediğim,Atatürk’ün 5 Şubat 1933′te Bursa‘da söylediği şu sözleri okumanızı istiyorum.

Şubat 1933′ün ilk günlerinde Bursa Ulucami‘de toplanan 100 kadar irticacı kişi camilerde Türkçe ezan okunmasına karşı bir ayaklanma girişiminde bulunurlar. Ayaklanma kısa sürede bastırılır. Atatürk olayın hemen ardından Bursa’ya gider. Çekirge yolu üzerinde bulunan bir köşkte akşam yemeği yenildiği sırada bir kişi Atatürk’e ayaklanmayla ilgili olarak şöyle diyecek olur: “Bursa gençliği olayı hemen bastıracaktı, fakat zabıtaya ve adliyeye olan güveninden ötürü…“. Atatürk hemen konuşmakta olan kişinin sözünü kesmiş ve günümüzde “Bursa Nutku” diye anılan konuşmayı yapmıştır.


Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek” Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.” İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!

Gel vatandaş bu konular kapanın elinde kalıyor

 Yorumunu ekle

4 yorum yapılmış bu güzide postaya

  1. buzcevheri Der ki:

    Ya ne kadar da komik bir tepkiymiş. Aksine daha çok yazmalı. Yazdırabilmeli.. Böyle saçma sapan şeyleri ortaya atanlar kim merak ediyorum. Yazanlar şöyle, yazmayanlar böyle milliyetçiymiş.. Çok afedersiniz ama diyenler halt etmiş. Bunu diyenler kurtlarla dans yapmayı milliyetçilik sananlardır.. Banane kardeşim yüzlerce yıl öncesinin Türk devletlerinden. Onlar bizleri düşünmüş de mi yaşamış? Milliyeçilik kurtlarla dans ederek olmaz. Saçma sapan provakasyon ve fitne-fücurla insanların arasına sokulmak istenen nifaklara ve oyunlara alet olmayalım, göz yummayalım.

    Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum..

    http://www.buzcevheri.com

  2. recephilmi Der ki:

    Ya böyle tepki mi olur hiç? Buzcevheri ve seninle aynı fikirdeyim ve aksine daha da üstlerine gitmek lazım…

  3. Taylanov Der ki:

    Sanal eylemler oldukça etkili olmaktadır. O yüzden yazmamanın anlamı yok bol bol karalamalı hocam. ;)

  4. matmazel Der ki:

    biraz(!) korkuyorum.
    polis suçsuzu alır, hapse atar, yargı alır hapse atar, inanç ve kanaat gereğini yapanları ergenekon alır hapse atar.
    gelecekten korkuyorum, fazlaca.

Anlat derdini Marko Paşaya