Çevreyi Kirletenler ve Katledenler

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör


Yukarıdaki grafiğe bakıyorsunuz değil mi?O halde eğri oturup,evrensel dilden konuşalım.Bildiğiniz üzere yeşil,ferahlığın ve doğru yolda olduğunuzun göstergesidir.Yolunuza arabanızla devam etmek isterseniz yeşil ışığı sevmelisiniz.Kırmızı ise insanı durdurmaya çalışan,ama aksine daha da tetikleyen bir renktir.Hangisi daha güzel derseniz,oje bazında düşünerek kırmızının yeşile oranla çok çok çok hoşuma gittiğini söyleyebilirim.Bi de Formula’nın Türkiye ayağındaki pit kızlarının rengi geliyor aklıma.Kıpkırmızı.Tehlikeli renk anlayacağınız.Derecelendirmede de bu kural bozulmaz.Bozulmaz derken,tehlike çanının rengi kırmızıda sabittir,lakin iyiye giden mavi veya yeşile bürünür.

Gayriresmi çevre koruyucu ekibimiz Greenpeace isminden ötürü yeşili kullanmayı tercih ediyor haklı olarak.Çevreyi korumak için yaptıkları gemilere,binalara tırmanma tipinde pek çok atraksiyonun yanında elektronik firmalarının da takibini yapıyorlar ve 2006′dan beri de bunların derecelendirmesini yapıyorlar.

Sonuçlar gerçekten içler acısı.İyi,temiz olmak için çabalayanlar var gerçekten.Sony Ericcson ve Samsung en temiz üretim ortamını yaratmak için birbirleriyle yarışıyorlar adeta.Ama hala kat etmeleri gereken çok uzun yol var gibi gözüküyor.Nokia ise,eskiden o firmaların temizliğindeyken,birden salmış kendini,kırmızıya doğru almış yürümüş.Microsoft ve Philips ise neredeyse hiç özen göstermiyor doğanın korunmasına.Sıfıra yakın gibi.Ne yalan söyliyim,Microsoft’un böyle pis olması beni şaşırtmadı.Bill amca hayırseverlik ayağına sağa sola para yatıracağına,ilk önce insanları ve doğada bulunan hayvanları hastalıklardan,ölümlerden uzak tutacak koruma planları yapsa ya.

Listenin en kötüsü ise,üretim alanlarında çevreyi koruma adına tek bir adım bile atmayan Nintendo.Hiç de adım atacak gibi gözükmüyorlar.Milyarlarca dolarlık bütçeleriyle çevreyi daha da kirli bir yer haline getirmeye devam ediyorlar.Koskoca bir sıfır.Neden umurlarında olmadığı da belli.Yıllar boyu seri üretim şeklinde beşer beşer Mario ve Zelda kopyaları çıkararak paraları cukka yaptılar.Her yeni oyunda prensesi kurtardık iki oyunda da.Şimdi de Wii isimli platformu çıkardılar ve ikisinin de serileri devam ediyor.Hala prensesi kurtarıyoruz.Anlayacağınız bu zihniyet 20 yıldır değişmemiş.Hala prenses kurtartan bu firma elbette çevreyi kirletmekten vazgeçmeyecek.Boykot yapıp Nintendo bandrollü ürünleri almayalım diyeceğim,komik kaçacak.Paranın dibine vurdular vuracakları kadar.

Bu firmaların çoğu üretim atıklarını kendi alanlarında da tutmuyorlar.Bizim gibi 3. dünya ülkelerinin gümrüklerinin içinden kaktırmaları pek de zor olmuyor.Diplomatik ilişkiler sebebiyle de kimse gıkını çıkaramıyor,çöpler bizim denizlerimizin dibini boyluyor.Bu nereye kadar gider bilmiyorum ama yakında çöpleri içine tıkacak denizler de kalmayacak.İşte o zaman bu dünya devi firmalarının pisliklerinin içinde boğulan onlar değil,biz olacağız.

Yazı bittiğinde “Suicidal Tendences – Nobody Hears” çalıyordu.

Bu yazılar da üsttekini andırıyo gibi

 Yorumunu ekle

7 yorum yapılmış bu güzide postaya

  1. kabakmeltemi Der ki:

    Ahaha… ne ironik.
    :)

  2. Cevval Portakal: Der ki:

    Nintendo’nun kara listesi olması üzücü yav. Çocukluğum geçti benim Nintendo Gameboy ile. O bakımdan hep sempatik geliyordu bu marka. Meğersem şeytanlık varmış.

  3. ZehirliÖrümcek Der ki:

    Ya aslında güzel söylüyorsunda!Mesela senin bir önceki yazında “et yiyen bitki”nide vatanından getirip saksı içinde insanların egolarına teslim ediyorlar.”hah ye şunu bende izleyeyim” tarzında ve buna seninde ortak olman bu yazınla birlikte bir üzüntü verdi ki bana sorma!

  4. Deli Profesör Der ki:

    @kabakmeltemi Dikkat ettiyseniz artık Mario’nun yeni oyunları dünyada geçmiyor.Galaxies tarzında isimli oyunlarda uzayda dolaşmaya başladı.Çünkü o kadar s.çtılar ki dünyanın içine,o Mario oyunlarına renk veren güzel pastel renklerden oluşan ortam kalmadı :D
    @cevvalportakal Ben de 4-5 yaşımda hep Nintendo’nun ilk alet olan,takozumsu Nintendo Entertainment System’le oynuyordum.Prensesi kim daha hızlı kurtaracak yarışları güzel oluyordu.Ama pis adamlar vesselam.
    @zehirliorumcek İyi de hocam onlar zaten böcükten başka bişey yemiyor ki.Benim yaptığım sadece işin geyiği.Nasıl bir papatyayı toparğında büyütmek güzelse,bu da öyle.Aynı şekilde bi canı besliyorsun.

  5. ZehirliÖrümcek Der ki:

    Yok be hocam.Eğer canlı belgesel izlemek için almadıysan,”Du bakalım kurbayı yiyo mu?”demiyeceksen sorun yok :P

  6. Deli Profesör Der ki:

    Yapma hocam ya ben o kadar cani miyim :D

  7. ZehirliÖrümcek Der ki:

    Deliprofesör yazıyo ya!Ahaha cani misin değil msiin? :P

Anlat derdini Marko Paşaya