Antisilence – Kesme Sesini !

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Şarkıları tek tek incelemek gibi bir huyum yoktur esasında. Çok klişe kaçacak ama bir gül, bahçesinde çok daha güzel durur parçalanmış haline göre. Tabi bu hareketimin esas sebeplerinden biri de her albümü bir kompozisyon olarak görmemdir. Bir albümü başından sonuna kadar doğrudan dinlemediğiniz müddetçe, albümün derdini anlayamazsınız. Ucundan bucağından birşeyler kalır illa ki, ama eksiktir nihayetinde.

Tabii şu vakit niyetim öfke kusum bazlı bir harekette bulunmak olduğu için bütünden parçaya doğru ilerlemeyi düşündüm. Müzikte birisi t.şşaklarını son kuvvetle sıkıyormuşçasına böğrülmesini de sevmem mesela. Şarkıdan birşey anlayamazsınız çünkü. Kendinizi ne kadar melodiye vermeye çalışsanız da nafile olur. İsterse melodik death olsun, pek de farketmez. O şarkının üretim aşamasında insani duygularla üretilmediğini düşünürüm. E zaten boşuna da brütal, yani hayvani demiyorlar.

Arada bu düşünceme de ihanet ettiğim zamanlar oluyor. Mesela Mithotyn diye bi grup var, kabağı yarılırcasına böğürmekte mütemadiyen. Ama dert etmiyorum nedense. Arkadaki melodiye bir şekilde kaptırıyorum kendimi. Gariptir ama Türkiye’de bu denli müzik yapan gruplar bir elin parmağını geçmemesine rağmen böğürtgen Antisilence‘ı da seviyorum. Belki de Türk ezgilerini brutale uyarladıklarından, ama en çok adları gibi sessizliğe karşı öfke kustuklarından.

Kesme sesini diyor adamlar. Bir şekilde kendini yırt ama sümsük sümsük dolaşma. Sesin duyulmuyor mu? Daha fazla bağır öyleyse. “Kimse kimseyi dinleme niyetinde değil nasıl olsa. Sen sesini köklediğinde bile duymak istemeyenler bir kelebeğin kanat çırpışından daha gürültülü duymayacaktır.” deme. Kişisel olarak pek bir b.ka yaramasa da haykırışlarımız, serzenişlerimiz, kitle bütününe ulaştığında kulak deşen bir kurşun sertliğinde desibellere dönüşebilir pekala. Evet, şarkının tek derdi ve grubun tek çıkış noktası bu.

Her ne kadar çoğu insan benim böğürtgen metal diye adlandırdığım bu dalı beğenmediğimi bilse de, bu şarkıyı tek başına, içerdiği yüksek dozajda tepki sebebiyle yayınlamak istiyorum. Kafaya çekiç gibi inecek türden olduğu için. Sözleri ilk birkaç dinlemenizde anlamayabilirsiniz. Bu türe karşı tecrübesi olanlar tabi ki çözecektir, lakin hoşnut olmayanlar,yeni başlayanlar ya da özentilikten dinlemek isteyenlerin hafiften efor sarfetmesi gerekiyor. Aşinalık her şeyde önemli, farkında olmasak da. Tabi pek çoğunuzun o kadar işin gücün içinde bir de kriptograflığa soyunmak istemeyeceğini bildiğimden dolayı şarkı sözlerini de aşağıya iliştiriyorum. Sözler gayet öz ve net (En azından yazınsal açıdan baktığımızda öyle.) Şarkıyı beğendiyseniz albümün de Suffer Hits olduğunu belirteyim, parçanın bütününe ulaşmanız açısından.
Dipçik Not: İmeem nedense biraz geç yükleniyor. 5-10 saniye sabrederseniz, selametinize ulaşabilir, hatta Şirinleri bile görebilirsiniz.

Kesme kesme kesme sesini!
Kesme kesme kesme sesini!

Tepkini göster karşılarına dikil,
Kafanada vursalar kesme sesini,

Sesini yükselt seslerini bastır,
Sesin kısılsada kesme sesini,

Kesme kesme kesme sesini!
Kesme kesme kesme sesini!

Baştakiler cebe indirdi parayı,
Sokaktaki adam aldı yine babayı,

Tepkini göster vatan haini olursun,

İnsanları sömür vatan sever olursun,

Kesme kesme kesme sesini!
Kesme kesme kesme sesini!

Rezil etseler herkese kesme sesini!
Götürseler merkeze kesme sesini!

Sktirseler herkese kesme sesini!

Susma sana sus deselerde!


Yazı bittiğinde “Pixies – Tame” çalıyordu.

Bu yazılar da üsttekini andırıyo gibi

 Yorumunu ekle

7 yorum yapılmış bu güzide postaya

  1. luciddreaming Der ki:

    duymayana duyur duymuyorlarsa böğür=) yorum harika. adamların agızları açık şarkı söylediklerini hayal edebiliyorsun. çocukken,aynı avazla annem de beni kovalardı.

  2. buzcevheri Der ki:

    İşte mekanı cennet olsun gruplarımızdan birisi daha. Kendilerini yıllar önce de dinlerdim, hala da dinlerim. Antisilence beni eski günlerime götürüyor. Non serviam dergisini alıp yalayıp yuttuğumuz, posterleriyle odamızın duvarlarını süslediğimiz uzun saçlı siyah günlerimize.. Aklıma radical noise ve objektif de geldi. Çok fazla dinlediğimizden sürmenaj olan çekme kasetlerimiz ve walkmanin pili bitmesin diye kasetleri kalemle sardığımız hey gidi hengame günler… Ahhh ahh ne güzel günlerdi ya.. Kocadım aq..

    Bu arada işlerimin yoğunluğundan ebeme bir haller oldu doctor, mazur gör gelip iki çift laf edemiyorum.

  3. kubio Der ki:

    Erdem Çapar diye rezil, kıllı bir vokalistleri vardı aq. Adamın kulağını sağır ediyordu.Yaşı ilerledikçe daha çok bağırmaya başladı. Artiz!

    varmı mesela hala antisilence diye bişi:P doktor

  4. HrnMcRae Der ki:

    böğür öfkeni kus bakalım. doctor bn senn ilk soledklerne takıldm aslında. bi albumu anlamak için önce bütün sarkıları dnlemek lazım. albumn kompozsyonu en cok etklyn. mesela red hot ın by the way albümü. albumn kendi havası, kendi dünyası alıyo seni içine. bastan sona dnlemyn varsa dnlesn.

  5. Deli Profesör Der ki:

    @luciddreaming Sen yine iyisin, ben eşşek kadar herif oldum annem hala bu avazla beni kovalıyor :D

    @buzcevheri O günleri hissetmiş kadar oldum vallaha. Benim elimde de Non Serviam’ın birkaç sayısı vardı. Harbiden metal üzerine güzel dergiydi ama tarihe gömülüp gitti. Antisilence’ın basçı da Malt’ta yanılmıyorsam şu an. Hocam bi de senin blogspot siteni gördüm geçen ordaki uzun saçlı sen misin, gerçi soran çok olmuştur, boşver :D
    Valla ben de mahvoluk durumdayım bu aralar hocam, yazı yazacak zaman bulamıyorum, isabet olmuş :D

    @kubio Bu kıllı kurabiyeler tarih oldu. Malt’ta duruyo bi parçası, diğer parçalar da başka yerlere kapak atmıştır ama olmaz bi daha böyle grup :D

    @Hrnmcrae Aslında bana bu hissi ilk olarak Pink Floyd’un Dark Side of the Moon albümü vermişti. Ondan sonra albümlere bambaşka bi gözle baktım, bacım olarak göremedim :D

  6. buzcevheri Der ki:

    O benmiyim sourusna dair bir cevap yazmıştım ama “Yinelenen eylem hatası” diye birşeyle karşılaştım. Evet o benim.. =)

    Ama madem deşifre olduk bir arkadaşın çektiği ve deviantartdaki sayfasına koyduğu jigolo tadında iki adet fotoğrafıma da bakabilirsin. buzcevheri yazıp, arat çıkıyor. =)

  7. Deli Profesör Der ki:

    Ooo abi çok Jean Reno gördüm seni vallaha. Benziyor musun yoksa yanılıyor muyum :D

Anlat derdini Marko Paşaya