Arşiv: Mart, 2008

Henry Lizardlover

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Annemin bana hamile olduğu dönem çok rahat geçmiş.Hani klasik bebek tekmeleme hareketi var ya,onu bile yapmamışım karnındayken.Hatta bi ara kıllanıp doktora gitmiş,bu bebe yaşıyo mu diye.O kadar uyuşukmuşum ki 10 ayda doğmuşum.Bebeklik dönemim de rahimdekinden farklı geçmemiş zaten.Annem bir yere benim oturturmuş,öyle saatlerce mal mal bakınırmışım.

Uyuşukluk doğuştan gelen bişey anlayacağınız,yaradılışında bulunmalı.Aynı iguanalar gibi.Bu hayvanları hızlı olmaya zorlayamazsın,olamazlar.Kendilerine acayip bir saygı (Üstad Panzer Fuat‘ın buyurduğu üzere : “Respekt Batı Berlin”) ve sevgi duyuyorum.En çok da tosbağa ve iguana ruhunu bulurum içimde.Bu yüzdendir ki senelerdir bi iguana alayım diye düşünüyordum.Aldım da almasına,ama bir türlü yemek yediremedim,zar zor yediriyordum.Adını da Iggy Pop koymuştum,adaşı gibi aşırı derece enerjik olsun diye.Ama o normal iguanalardan bile daha uyuşuk çıktı.Bi gün kafesinden aldığımda,kaskatı kesildiğini gördüm,gözleri de açık kalmıştı.Rengi hafiften sarıya çalıyordu.Çok üzüldüm,sevgili Kabakmeltemine anlattım hissiyatlarımı.O da sağolsun benim Iggy’mi resmetti.

Kendimi İguana aşığı sanırdım,İguana b.ku bile değilmişim.Sitemin alt kenarında “iguana yalayan bi iguana” diyaloğu vardı.Bu pozu kim yaptıysa diyordum.Geçen gün uzun bir aramanın sonuncunda o sanatçıya ulaştım.Adı Henry Lizardlover.Adam soyadının hakkını verir derecede manyak.İguanaları garip garip insan pozlarına uyarlıyor ve fotoğraflarını çekiyor.Hoş,gerçi bi iguanayı şekillendirmek pek zor bişey değil.Hangi pozisyona getirirseniz,o durumda en az bi yarım saat duruyo kımıldamadan.En çok gitar çalan iguyla,kanepede yatan igulara bayıldım.(Bu arada belirteyim,genelde iguana sahipleri kendi aralarında iguanalarını anlatırken,”igu” diye bahsediyor,çok sosyetik bi tabir ama oturmuş artık napalım.) Aşağıya slayt olarak Henry babamızın en güzel resimlerini koydum.Slayta tıklarsanız daha büyük bir şekilde izleyebilirsiniz.Henry Lizardlover’ın resmi sitesi ise : www.henrylizardlover.com (Sitesi aşırı derecede berbat bu slaytlara baksanız yeter.)

Mim : Çocuk İstismarını Durdurun!

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Geçen gün Barış Ünver,Doctus Bilgi Güvenliği Forumundan bir adet mim almış.Konusu da çocuk istismarı ile ilgili.Pek üzerinde durulmasa da ülkemizdeki en önemli sorunlardan biri bana göre.Bloglarımızda hep geyik,hep geyik olmaz,ara sıra böyle şeylere de değinmek lazım.Bi insana yeni bi iki düşünce aktarabilsek ne mutlu bize.

Ben şanslıyım ki,çocukluğumda hiç istismar ile karşılaşmadım.Ufak tefek,her ailede olabilecek kavgaların,kızmaların dışında dayak yemişliğim,şiddete maruz kalmışlığım,hakarete uğramışlığım yok.Zaten dozunda yapılmak şartıyla her aile çocuğunu gereken yerlerde uyarmalıdır.Hiç uyarılmayan bir çocuk da istismara uğramış bir çocuk gibi sorunlar yaşayabilir.

Ama istismara aşırı dozda maruz kalan çocuklar da var bu ülkede.Canı sıkıldıkça,sorunlar yaşadıkça,kendi aralarında tartıştıkça bunun acısını çocuklarından,o savunmasız varlıklardan çıkaran anne babalar.İnsanın anne baba demeye dili de varmaz gerçi o yaratıklara.Biraz konunun derinine inmek gerekirse bu dayak olaylarının da en büyük sebebinin ülke genelindeki gelir düşüklüğü olduğunu söyleyebiliriz.Özellikle doğuda ve İstanbul’da daha çok bulunan işşiz babalar,sıkıntıdan yapacak bişey bulamazlar,ceplerindeki son parayı da içkiye harcadıktan sonra eve gelip çocuklarını döverler.Yani anlayacağınız işler Tayyip Efendi‘nin dediği gibi olmuyor.3 çocuk,5 çocuk doğurun demesi kolay,fakat iş onlara bakmaya gelince parasızlık ve dayak diz boyu.Sosyal Güvenlik sıfır.Doğu’da öyle aileler var ki,hiç boş durmuyor,yılda bir çocuk doğuruyor.Akabinde de hepsi ya sığırları güdüyor ya da bahçe bostan işleriyle uğraşıyorlar.Çocukluklarını yaşayamıyorlar.Anneleri babaları o kadar çok çocuk sahibi olduğu için isimlerini bile bilmiyor.Gelin düşünün böyle bir çocuğun büyüdüğü zaman ne türlü psikolojik sorunlarla karşılaşacağını.

Bir de cinsel istismar var tabi.İstismarların en berbatı bu bana göre.Ülkemizde yine “Allah korkusu” falan diyip pek bu işlerle uğraşan sapıklar yok.Avrupa’nın bazı yerlerinde bu işler daha çığrından çıkmış durumda.Küçücük çocuklarını ensest ilişkilere zorlayan anne babalar,çocuk pornosu yapıp internete yayan sapıklar.Hepsi de dünyayı hem kısa,hem uzun vadede daha berbat bir hale getiriyor.

Bir de mimin diğer konusuna gelirsek ; küçüklük şarkısı olarak aklıma nedense “Benimle oynama,söyledim sana,şansını zorlama,uğurlar olsun.” şarkısı geliyor.Kimin söylediğini,şarkının ne olduğunu bilmiyorum ama bu şarkıyı söylediğim aklımda kalmış.Düşünün işte TV’de ne kadar b.ktan şeyler yayınlanıyor.Böyle rezil şeyleri TV’de sunmak bile başlı başına bi çocuk istismarı.Gönül isterdi ki çocukluktan bir Pink Floyd hatırlayayım ama nerde?

Yazıyı bitirirken mim konusunu hatırlatmak istiyorum :

  • Mim konusu : Çocukluğunuzdan hatırladığınız ilk şarkı ve şu anda dinlediğinizde hissettirdikleri
  • Banner
  • “Çocuk istismarını durdurun” sloganının yazıda geçmesi

Ayrıca bu mimi Ekubio , GoogleBoy , Taylanov ve Cevval Portakal‘a gönderiyorum.(Şayet 3k hocam da sitesinde böyle konularla ilgili yazabiliyorsa ona da gönderiyorum.)

Yazı bittiğinde “Frank Zappa – Dinah-Moe-Humm” çalıyordu.

Captcha Manyaklığı

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Çoğu yazılımcı ya da şirket, hackerlar,spammerlarla insanlar arasında çok büyük bir mücadele olduğunu düşünüyor.Aslında düşünmüyorlar,sadece kendilerini kandırmaya çalışıyorlar.İnsanlara kendilerini güvenli hissettirmenin en kolay yolu bu çünkü.Sosyal hayatın da en büyük kuvvetlerinden olan Rus mafyası,internetin de en büyük ağalarından biri.İnternette dönen hangi yasadışı işin altını kurcalarsanız kurcalayın,bir yerinden Ruslar mutlaka çıkar.

“Her seferinde yeni CD-DVD kopya koruması çıkardık,artık bunu feriştahı gelse kıramaz heheeey boruuu!” diyerek kendini avutan yazılımcılar iki gün sonra mosmor olmuş bir şekilde kopya korumalarının kırıldığını görürler ve sanki yeni yapacakları koruma da kırılmayacakmış gibi yine yeni koruma yollarına yelken açarlar.

Hackerlığın yanında yasadışı yollardan en büyük kar ise Spamcilikten geliyor.Yıllar katlana katlana ilerlediğinde görüyoruz ki,spam kutumuza bir günde dolan spam sayısı da katlanıyor.Penis büyütücü satan mı ararsınız yoksa Viagra mı?Ben zaten o konudan ümidimi kestim spam kutuma bakamıyorum bile artık.Vahşi bi ormana dönmüş durumda.Bunun yanında bir de internet sitelerine spam yapma durumu var.Yazı olarak,reklam olarak istediğini siteye yığınla doldurma durumu.Bunu önlemek için captcha (Completely Automated Public Turing test to tell Computers and Humans Apart) diye bir kelime doğrulama sistemi çıkarıldı.Bu sistem sayesinde sitenize kaydolan,ya da yazı yazan birinin gerçekten insan olduğunu anlayabiliyordunuz ve spamcileri uzak tutabiliyordunuz.Tabi bu da bi yere kadar.Gün geçmiyor ki spamciler yeni bir kısıtlamaya daha çözüm bulsun,interneti biraz daha b.ktanlaştırsın.Yazılar hafiften yamuk olsa bile onlara karşı bir program okutma sistemi geliştirmişlerdi ve bunları da geçiyorlardı.ABBYY Fine Reader‘ı bilirsiniz.Muhtemelen onun mantığından çıkarak bu captchaları kırıyorlardır.

E tabi,bizim yazılımcılar webmasterlar da durur mu?Captchaları mıncıklaya mıncıklaya acayip bi hale getirdiler.Harfleri iyice eciş bücüş yaptılar ki,spammerlar giriş yapamasın.Tabi bunun iyice b.ku çıktığı için captchaları 5 üniversite bitirmiş,8 master yapmış,kriptografi eğitimi almış bir insan bile çözemez oldu.Ne mutlu artık kimse hiç bir yere giremiyor.Aşağıda da internette gezerken denk geldiğim en berbat captchalar var.Bunların arasında trigonometri sorulu olan var ki,beni benden aldı.Düşünüyorum da bi siteye girebilmek için kaç tane adam bu aşağıdaki gibi rezil captchalarla uğraşır?

Yazı bittiğinde “Kekal – The Gathering of Ants” çalıyordu.

New Trolls – Concerto Grosso Per I

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Bizim ülkede kendini çoğu sanatçı sanan insanın şarkı yapma mantığı bellidir.Gavur alemlerinde tutmuş bi tane pop şarkısını alırlar,bi iki yerini alaturka hale getirip,bi iki yerini değiştirirler,üzerine de abuk subuk 5 yaş seviyesi bi kaç şarkı sözü döşerler ve bunu bi yığın insana yedirirler.İnsanlar da hazır zaten hemen ayıla bayıla dinlerler.Ne kadar zeki insanlar değil mi?Kopyala yapıştır,ondan sonra da korsan albümlerin piyasa düştüğü zaman korsanlara laf et.Hesaplayın artık ülkemizdeki popçuların yaptığı albümler zaten kopyaysa,bi de korsanlar kopyaladıktan sonra ne kadar kopya bi hale geliyor.Bari layığıyla yapın şu işi.Herkeste bi Küçük Amerika’cılık oynama hevesi.

Onlar kendi ürettikleri çöplüğün içinde debelenedursun,ben rotamı İtalya‘ya çeviriyorum.Bildiğimiz üzere İtalyan’larla aramızda gensel olarak da toplumsal olarak da aşırı miktarda benzerlikler var.Ama bu benzerliklerin hepsi kötü şeylerde var.(bkz. Europe Vs. Italy)

Bu albümü dinlediğim zaman İtalyanların bizden çoktaaan (en azından) bir adım önde olduklarını kabullenmek zorunda kaldım.Kaldı ki bu New Trolls adını verdiğimiz İtalyan yiğitleri ortalığı 60ların ortalarında sallamaya başlamış.Sorarım size,Türkiye’den hangi şarkıcı bütün dünyayı sallayacak bi albüm yapabildi şu vakite kadar?Hangi grup stiliyle bütün dünyayı etkileyip yeni bir stile yol açtı?Söyleyemezsiniz efenim,yok ki.Bizim müziğimiz daha M.Ö 1.000.000 yıllarında dolaşıyor.Ağzını açıp,böğürenin müzik yapmasından ibaret olay.

New Trolls;Vittorio De Scalzi (Gitar,Vokal),Nico Di Palo (Gitar,Vokal),Mauro Chiarugi (Klavye),Giorgio D’adamo (Bas,Vokal),Gianni Belleno (Davul,Vokal) isimli muhteşem sanatçılardan oluşan safkan İtalyan bir grup.Elimdeki albümleri Concerto Grosso I 1971 yılında çıkmış ve grubun diskografisindeki en sağlam albüm olma ünvanına sahip.Grubun albümündeki yarattığı en büyük stil ise Classic müzik ile Rock müziği sentezleyip ortaya bambaşka güzellikte yeni bir tür kırması çıkarması.Farklı farklı tempolardan oluşuyor ve her tempoda apayrı duygular anlatılıyor.Tempo : Shadows ve Nella Stanza Vuota,Improvvisazioni Dei New Trolls Registrate in Diretta en sevdiğim şarkıları.Zaten albüm sadece 5 şarkıdan oluşuyor.Tahmin edebileceğiniz gibi 5. şarkı uzun.20 dakika sürüyor ve içinde mükemmel geçişler içermekte.Bir In the Garden of Eden kepazeliğinde 17 dakika aynı davul vuruşuyla gitmiyor anlayacağınız.

Müziğin altın yıllarında çok güzel eserler veren bu grup,sanırım İtalyan olduklarından dolayı yeteri kadar meşhur olamadı.Hele ki ortalıkta Pink Floyd’ları,Zeppelin’lerin geçtiği 70′lerde insanlar dışarıya bakamayacak kadar hipnotize olmuştur.Ama zararın neresinden dönülürse kardır derim ben.

MUHTEVİYAT : 1.Tempo : Allegro , 2.Tempo : Adagio , 3.Tempo : Cadenza – Andante Con Moto , 4.Tempo : Shadows , 5.Nella Stanza Vuota,Improvvisazioni Dei New Trolls Registrate in Diretta

Yazı bittiğinde dün akşamdan beri hastası olduğum şarkı,Khan-Space Shanty çalıyordu.

Slaytta Son Nokta : Animoto

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Hey gidi hey mirim,bundan 3-5 yıl önce internet ne kadar da tek boyutluydu değil mi?Yapacak ne vardı ki?Posta kutunu aç,bak,yanıtla.Şimdiki kadar çok mail de gelmezdi o zaman,ama spam de bu kadar fazla değildi.Şu an Gmail‘imin spam kutusunda 3400 tane spam var.Bunun haricinde haber sitelerine falan girerdik.Tasarımlar berbattı,yerlerde sürünürdü.Tabi buralarda geniş bant adını verdiğimiz yiğit de yoktu ki.56k hızıyla güzel tasarımlı bi yere girmeye kalksak,koltuğa k.çımız kaynardı.Yalnız amma dinozorvari konuşuyorum ha,o amcalara özendim bi an,bazıları çok özendirir geçmişe ama ben tiksindiren versiyonuyum onların.

Siz Türkleeğ ne diyooğğ?Sonğa web iki sıfır çıktıı hah.Neyse bunun tıraşı çok yapıldı.Animoto da bu etinden sütünden faydalandığımız Web 2.0′ın nimetlerinden biri.Sloganları çok iddialı.Slaytta son nokta olduklarını söylüyorlar.Dua etsinler ki hatunlar böyle iddialı sloganları severler.Ama bana kül yutturamazlar efenim,yutturamazlar.İçimdeki sakin ve minimal olan diğer kişiliğe “Siteyle ilgili sonuçları 37,5 dakika içinde masamda istiyorum.” dedim.Tabi o da beni kıramadı,ya da belki benden tırstı.Benden de korkar kerata.

Site bildiğim kadarıyla tabanında Picasa‘nın kodunu kullanıyor.Çünkü Google’ın sitesinin birinden yönlenmiştim buraya.Üye olma prosedürünü geçtikten sonra tepedeki hemen bulabileceğimiz Create a Video butonuna tıkladım.Site gerçekten düzenliydi ve hiçbir şekilde karmaşa yaşamayacağınıza eminim.İlk olarak bana kısa metraj mı yoksa uzun metraj mı istediğimi sordu.Ben kısa metraj istedim.İyi ki kısa metraj istemişim,öbürünü kullanmak için ücret vermek gerekiyormuş.Böyle şeyler kısa metrajda hoş oluyor zaten.30 sn. güzel bi slayt için yeter de artar.Benden resimleri istedi.10-12 tane attım.Ardından müzik ver bana dedi,ama müzik isterken de sosyal mesaj vermeyi unutmuyor : “Orjinal kullanın,sanatçınıza destek çıkın.” Eyvallah da ben günde en az bi tane yeni albüm dinleyen adamım,kendimi satsam yine çıkmaz parası dedim.O da “Tamam” dedi “Sen bizden kıyaklısın”.Ardından hepsini yükledikten sonra Animoto’yu Animoto yapan özelliğine geçti.Verdiğimiz müziği ilk olarak analiz ediyordu ve slaydın efektini,hızını buna göre ayarlıyordu.Gerçekten güzel bir düşünce.Umarım düşünmesi de yapması kadar kolay olmuştur bu ekip için.

Slayt hazır olduğunda sonuç gerçekten de şaşırtıcıydı.Resimlerin efektleri ve hızı koyduğum müzikle acayip derecede uyumluydu.Slayt şarkının her aşamasına ayak uyduruyordu.”Ulan” dedim “Aldığınız uzun metraj parası sonuna kadar helal olsun”.Harbiden de slaytta son noktalarmış,beni ikna ettiler.Bu kadar başarılısını görmemiştim.

Ayrıca demo olarak aşağıya eklediğim ekstra sürrealist vandalist çalışmayı sizlere sunmaktan dolayı büyük onur duymaktayım.Her kısa metrajda olduğu gibi bu slaydın içinde de çok büyük bir fikir ezilmesi var.Son olarak aşağıdaki videonun Kayseri Altın Pastırma Festivali’nde Sucuk Onur Ödülü aldığını eklemeliyim.

Yazı bittiğinde mükemmel Iggy Pop şarkısı,Slayer yorumuyla “I’m Gonna Be Your God” çalıyordu.