Run Man Unlimited

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Şu Pazar günlerinden nefret ediyorum.O kadar ediyorum ki,haftanın bütün günlerinin baş harflerinin büyük olmasını isteyip,Pazar gününün baş harfinin küçük olmasını isteyecek kadar cüretkarım.
Kaç kişi benim kadar düşünüyodur bilmiyorum ama bu pazar günü bana acayip bi huzursuzluk veriyor.Hani okula gidiyor olsam,yarın okul açılacak diye biraz huzursuz olabilirim.Ama öyle bi durum da yok.Pazar günü hava güneşli de olsa,yağmurlu da olsa,kapalı da olsa benim için aynı.Tamamiyle boktan bi gün.Herşeyin sonu acı verir ya,belki de ondandır.Ömrün sonu gibi,boşa akıp giden senelerin sonu gibi.Haftanın son günü Pazar.Bi sonu gelmişlik hissi veriyor insana.Çoğu insan Pazartesi’nden nefret eder.Halbuki Pazartesi,sıkıntılı geçen bir gecenin başlangıcı gibidir.Taze bir başlangıç,yeni umutlar.Yapılacak yeni şeyler.Yeni döllenmiş bi yumurta gibidir Pazartesi günü.Mucizelerin eşiğinde tutar bizi.
Neyse Pazar günü diye de kabuğa kapanmak olmaz.Bugün size çok sevdiğim bi başucu oyunumdan bahsedeceğim.Bu oyunu sürekli Flash belleğimin içinde taşırım.Sıkıldıkça,daraldıkça,böyle b.ktan Pazar günlerinin kasvetlerinde kaldıkça açar oynarım bu oyunu.Oyun hem çok az yer kaplıyor,hem de benim için çok eğlenceli.Aslında pek bişey yok bu oyunda,bu da basit mantıklı ama başarılı oyunlardan sadece birisi.Run Man Unlimited‘da eve,sevgilisinin yanına gidip mala vurmak için koşturan bi yıldızın bir tabakhaneye b.k yetiştirme hikayesine tanık oluyoruz.Adamım kilo kilo padişah macunlarını devirmiş olacak ki yerinde duramıyor.Sindiriminin baş safhalarında ağırdan ağırda koşarken,macunun kana karışmasıyla iyice gazı köklüyor.Ee,ince iş bunlar azizim.
Maceramız sırasında macunu yemiş yıldızımız durmadığından dikkatli olmak zorundayız.Önümüze çıkan kolonlardan eğilerek ya da zıplayarak uzaklaşmak yegane görevimiz.Zaten başka bi görevimizin olduğu da söylenemez.Ama her bi kolonu geçtiğimizde “Oh yea!”,”Yes”,”OK” gibi yıldızımızın tepesinde beliren tepkiler komiğime gidiyor benim.Yıldızın tip zaten ayrı bi komedi.Bunun haricinde paraşütle atlama,uçurumdan yuvarlanma gibi başka aktivitelerimiz de oluyor.Ama koşan adamımızın bilmediği bişey var : Eve hiç ulaşamayacak.Çünkü adından da anlayacağımız gibi bu macera “Unlimited“.Vah garibim,seni şu macunlar,beni de Pazar günleri öldürecek.Hepinize “Run Forest Run” diyor ve saygılarımı sunuyorum.

Run Man Unlimited – İndir

Yazı bittiğinde “Sentenced – The River” çalıyordu.

Bu yazılar da üsttekini andırıyo gibi



Henüz çekingenlikten ötürü yorum yapılmamış... Fakat bir yorum yapıp, binbir çeşit geyiğin önünü açabilirsin.

Anlat derdini Marko Paşaya