Mim Part III – Kayıp Eşyalar

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Mal sahibi mim sahibi : Bekircem
Hani bunun ilk sahibi : Serdarca

Bugün günüme biraz sinirli başladım diyebilirim.Kalktım kahvaltımı yaptım.Sonra bilgisayarımı açmak için masaya geldiğimde masada sadece bir adet osuruktan,çalışmayan bir klavye olduğunu gördüm.Onunla makineyi açmaya çalıştım,olmadı.”Ali’ciğim,sen sakin adamsın,böyle basit işlere,kumpaslara gelme” dedim kendime.Sağa baktım,sola baktım.Ne bir mouse vardı ne de klavye.Kanlar yerçekimine meydan okurcasına fokur fokur beynime doluşuyordu.Bir şekilde gittim başka yerden klavye mouseumu aldım.

Bugün blogumda zamanında Level‘da yayınlanmış ilan-ı aşk yazımı ve Chip‘te yayınlanmış “Mangal Kartonu” yazımı dergideki içerikleri taratıp yayınlayacaktım.Ama bilindiği üzere bi günde işler ters gitmeye başladıysa başın belada demektir.Gün boyunca aksilikler devam eder.Dergileri koyduğum masalara baktım.Yerlerinde yeller esiyordu.Deriiiin bir nefes aldım içime sinirimi azaltmak için,ama bu yöntemin de bi işe yaradığını göremedim.Harbiden kıl oldum.Daha saat şu an sabahın 10′u ve aradığım hiçbirşeyi bulamıyorum.

Tam da bu konunun üzerine Bekircem‘in bana kayıp eşyalar konusuyla ilgili mim göndermesi suratımda ufak bi tebessüm oluşturdu.Düşündüm,”Acaba benim bu eşyalarımı Bekircem mi yürüttü?” dedim.Acaba Bekircem de mi Dharma’dandı?(Gerilim dolu bi müzik girer,suratımda şaşkın bi ifade belirir)

Sonra düşündüm bir müddet,”Acaba kaybettiğim başka şeyler var mı?” diye.Ama hafızam genel olarak o kadar zayıftır ki neyi kaybettiğimi bile unuturum.Hah,aklıma bi tane geldi.Dün Sinema dergilerini kurcalıyordum.15. yıl sayısına bi göz atmak istedim.Arşivime girdim ama 150. sayı yoktu.İşte bu beni cidden deli etmişti.Çünkü Sinema Dergisi‘nin okuduğum en güzel sayısı oydu.Derginin içinde “Sinemayı Sevmemizin 150 Sebebi” başlıklı dosya konusu vardı.

Şimdi yazarken aklıma bişey daha geldi.Sanırım beni en çok kızdıran da oydu.Zamanında cipslerin içinden Pokemon tasoları çıkıyordu.Pokemonlarınkini bulmak kolaydı,ama Ash tasosu çok özeldi.Bana çıkmıştı cipsten,amma sevinmiştim.Çocukluğa bak be.Sonra bi gün kayboldu.Tabi tasomu arkadaşın çaldığını farketmiştim.Çünkü 2 gün sonra onun da elinde vardı aynı taso.O günden sonra onunla muhabbeti kestim.Çaldın,çalmadın diye de hiç bahsetmedim,belki bi gün bu durumu bana itiraf eder diye.”Taso lan o,minicik bişey,ne değeri var ki?” diyebilirsiniz.Burda önemli olan onun çalınması değil,en iyi arkadaşım tarafından çalınmasıydı.Beni sinirlendiren yegane olay buydu.

Selam olsun Bolu Beyine,selam olsun dolu beyine : zzarpandit , okyanustakiruzgar , alisko , sonver

Yazıyı bitirdiğimde hiçbişey çalmıyodu,çünkü hoparlör kablosunu da bulamadım!

Bu yazılar da üsttekini andırıyo gibi

 Yorumunu ekle

7 yorum yapılmış bu güzide postaya

  1. okyanustaki rüzgar Der ki:

    merhaba.. Miminizi aldım. Biraz zaman alabilir yapmam daha yeni kurtuldum mimsel mevzulardan =)

    bu arada henüz 7. sınıftaydım sanırım. cips aldığım zaman erkekler üzerime abanırdı. yani cipse. daha doğrusu cıkan tasoya. yalvarırlardı resmen. Ben de peşimde koştururdum . maziye gittim birden.

  2. Deli Profesör Der ki:

    Buradan da anlayacağımız üzere erkekler daha geç olgunlaşıyor :D Bir erkek 14 yaşındayken beyni 10 yaşında,bir kız 14 yaşındayken beyni 16 yaşında olduğu için böyle oluyo bence :D

  3. Zarpandit Der ki:

    mimin geldi bana :)
    yakın zamanda da yazıciim, yine de hep beklerim :)
    teşkur

  4. okyanustaki rüzgar Der ki:

    Dün yaptım sanırım bu mimi.. ve evet fikrine katılıyorum..

    Ama son zamanlarda gercekten olgun olduğuna inandığım bir erkek arkadaşla tanışmıştım.

    İstisnalarınız da var kısacası =)

  5. Anonymous Der ki:

    hacııı o taso bendeydi ama bn yetkinden almştm o tasoyu satmştı bana 3 gün sonra da sn bu bnm demştn şaşrmştm deliprofesör okurlarna duyurulur :D

  6. Anonymous Der ki:

    bi de yetkine aynı soruyu sorduumda ali de bana sattı demşti yavru sn nie demiosun bana bnmdi hatrlamıo msn die bak hüzünlendm şmdi bu arada bn eren :D

  7. Deli Profesör Der ki:

    Yok artık ne Yetkin’i allasen.Ya Yetkin seni keklemiş,ya da ikiniz beni kekliyorsunuz.Neyse fazla irdelemeye de gerek yok.

Anlat derdini Marko Paşaya