İktidar Dava Açma Sanatıdır
Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör
Her neyse derginin olağan bölümlerini kurcalıyordum,acaba okumadığım bi kısmı var mıdır diye.Okur mektuplarını pek nadir okurum,can sıkıntısından olsa gerek,orayı bile okumaya başladım.Gözüm ilginç bir okur mektubuna ilişiverdi.Aynen şöyle yazmaktaydı :
Başbakanla alakalı çizdiğiniz şerefsizce ve adilikten öte olan bu karikatür ne kadar seviyesiz ve kişiliksiz olduğunuzun bir göstergesidir.Bir avuç bit ve it sürüsü olarak mizah adı altında ideolojik saplantılarını tatmin etmeye çalışan sefil yaratıklarsınız.Bu ülkeye zerre katma değeri olmayan,tek dayanağı küfür olan,hiç bir boka yaramayan sizler,küfür etmeye dahi değmezsiniz (Eyvallah hacı,kalayla kalayla ondan sonra değmezsiniz de.Seninki de iyi taktik ha. – Deli Profesör).Dilerim derginiz tez zamanda BATACAKTIR.
Selim Terzi
selimterzi@hotmail.com
Bu mesajı okuduktan sonra ne kadar güleceğimi integral ile alan formulünden hesaplayıp,ardından dakikalarca,gözümden yaşlar gelircesine güldüm.Bu arkadaş anladığım kadarıyla Leman Dergisi’ne umarım batarsınız diye temennide bulunmadan önce,derginin kapağını açıp,Leman logosunun yanında 850 (yazıyla sekiz yüz elli ) yazdığına bakmadı.Baksa,bu isteğinin ne kadar fuzuli olduğunu fark ederdi.Leman ki,kaç iktidarı gömmüş,yıllarca kodaman üstüne kodaman çiğneyip,insanları bir nebze uyandırmaya çalışmış,belli konularda kamuoyu oluşturup,koyun olmadığımızın farkına varmamızı sağlayan Türkiye’nin en köklü ve önemli dergilerinden birisidir.Sevgili Selim Terzi hafiften bi matematik hesabın varsa 16nın 5ten büyük olduğunu bilirsin.Yani 16 yıllık bi derginin,bi Tayyip Bey’e sataşmasıyla ve iman gücüyle batacağını düşünüyorsan,hayallerin hafiften suya düşebilir.Neyse çok üzme kendini.Havalar da ısındı.Bol bol su içmek lazım,aşırı güneş altında durma.Sinirlerini böyle şeylere yıpratma.Benim gibi lokum gibi adam bulmuşsun,azıcık dinle derim.Gerçi dergi de az hınzır değil.E-mail adresini teşhir etmişler.Ben sana buradan seslenene kadar,eminim ki yaklaşık 500 kişi “ağzına ne geldiyse söyle” tarzında bir yaklaşımla sana düşüncelerini iletmiştir.Öptüm seni Selim’ciğim.Güç seninle olsun.Komik kerata seni.
Bir de şayet İzmir’de oturuyorsanız saat 14:30′da Kitap Fuarı’nda Leman dergisinin üstadlarından Nihat Genç’in konferansı var.Kesinlikle kaçırılmaması gerekenlerden.
onurr Der ki: 21.04.08 tarihinde 14:29 civarında yorumlamış
Leman batar, batar ama belli bir kesime batar o kesimide biliyoruz misal Selim Terzi yada Genç Osman
:D:D
KacMeE Der ki: 21.04.08 tarihinde 15:37 civarında yorumlamış
“bir avuç it ve bit sürüsü olarak”
Brava Selim,brava seni arkışlıyorum:D:D:D okuduğumdan beri gülüyorum buna ne güzel yazmış,afferin keleş.
Kasımpatı Der ki: 21.04.08 tarihinde 18:40 civarında yorumlamış
Hiii..!!Nee..!! Ziyaretçilerine soytarı mı diyorsun:))
Neyse ki mizahtan anlayan ve çok seven biriyim.
Yazdıkların süperötesi.Çok ama çok beğendim.Ayakta alkışlıyorum:)
3K Der ki: 21.04.08 tarihinde 20:28 civarında yorumlamış
yıllar öncesinde gırgır okurdum o zamanlar mizah dergileri bir başkaydı açıkca ben leman limon ve onları takip eden bi sürrü mizah dergisinden sonra okumayı bıraktım
hey gidi günler en kahraman rıdvan vardı
avanak abdi vardı
bir de fırt vardı onlar süperdi sonra mizah öldü benim gözümde kargacık burgacık şeyleri mizah dediler okumaz oldum daha doğrusu okuyacam diye gözlerim bozulacaktı
prof seni yeni bir görev bekliyor görevin dünyanın yok olmasına neden olacak küresel kirlenmenin önüne geçmek bu mesajı okuduğunda pc ni boz çünkü bu mesaj ancak kendini böyle imha edebiliyor
işte görevin
http://yevmiyedefteri.blogspot.com/2008/04/hayran-olduum-3-kadn.html
şimdiden teşekkürler
otopsiraporu Der ki: 22.04.08 tarihinde 00:00 civarında yorumlamış
Selim tiz zamanda batırmış dergiyi köftehor! hehe
MERKEZ BURASI Der ki: 22.04.08 tarihinde 09:30 civarında yorumlamış
Çoklu bakış acısını yakalayabilmek zordur. Kapasiteye baglı olarak görme – işitme – dokunma vb. duyularımızın algıladıklarının beyin denilen organa aktarılmasında ne gibi zorluklar yaşandığını hiç düşündünüz mü? Tabi bazısında zorluklar coktur ve aktarım hızı azdır. Bazıları da tam tersidir ve hatta aktarım hızının maksimuma ulaşması ile bazı eklemeler bile yaptıgı düşünülür.
Ve düşününki bu tarz dergi,gazete,TV, … gibi görsel kulaksal vb.sel iletişim kaynaklarına az bir para karşılıgında maksimum aktarıma sahip olanlar ile minumum aktarıma sahip olanlarda sahip olabiliyorsa! (vahim bir durum) Anlayış farklılıklarının ve Yorum farklılıklarının oluşması çok normaldir. Ancak Normal olmayan verilen tepkiler! Eleştirilmekten hoşlanmayan, Kaldıramayan,… insanların birde aktarım hızlarıda düşükse verdikleri tepkiler digerlerine ters geldigi gibi bunun zıttıda mümkün. Peki burada haklı/haksız, suçlu/suçsuz aramak doğrumu? Hoşgörü toplumu olduğmuzu unutup! Fitne,kavga, dalaşma… ile beslenmektense ortaya atılan fikirlerlere,espirilere,… yanlışı/doğrusu ile olumlu yaklaşık hoşgörebilmek, yinede karşıdakine sevgi ve saygı ile bakabilmek en büyük erdemdir diye düşünüyorum.
Deli Profesör Der ki: 22.04.08 tarihinde 10:24 civarında yorumlamış
@onurr Batacağı yeri düşünememiştim.İyi bi kelime oyunu olmuş
Teşekkürler efenim.Böyle iltifatlar duymak insanı sevindiriyor.
Tiz kellesini uçurun nıahahaha.
@kasımpatı Valla ben bişey demiyorum.Stewie’nin tabiatında var.Hassas çocuk.Öyle büyümüş napsın
@3k Tamamdır hocam savdım mimi
@otopsiraporu Osmanlı padişahı gibi istekte bulunmuş adam
@merkezburası Dedikleriniz çok takdire şayan şeyler hocam.Bu dediklerinizi özellikle bu ülkenin başında olan bir insanın yapamaması çok üzücü.Böyle ufak tefek eleştirileri kaldıramayan,bundan ders almak yerine sağa sola daha da saldıran bir insanın bu ülkeyi nasıl sinirlenmeden sürebileceğini düşünüyorum.
Cevval Portakal: Der ki: 24.04.08 tarihinde 00:13 civarında yorumlamış
Sürekli bir şeyler okuyarak, özellikle blog benzeri profesyoneller tarafından yazılmamış olanları. Yazıdan karakter tahlili yapabilmek gibi bir özellik kazandım.
Selim beyin yazdıkları üzerine karakterini tahmin etmek zor değil tabi ki.
Ancak ben bu şekilde doğru yolu buluyorum. Mesela Selim bey yazmayı bilmiyor, kendi kendi ile en komik şekilde ters düşüyor. Bu tip angutça hataları yapan adamların da çoğunlukla benden farklı düşündüğünü farkediyorum. Belli ki kendileri bir AKP fanatiği, Tayyip aşığı.
Sonra da “demek ki akıllı adamlar benim gibi düşünüyor” diyerek gaza geliyorum, mutlu oluyorum. Bu tip örnekler olmasa kendime güvenim yerle bir olurdu yani.
Ben bunu bloga yazsaydım keşke yaa, neyse geçti artık.