İbretli Bir Hadise

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Geçen günlerde umutsuzluk ve dinsizlik içinde tünelin sonundaki ışığı ararken kapım çaldı. Çok da büyük beklentilerim yoktu aslında gece vakti. Bir sürpriz yumurta sadece, iyi ya da kötü. Yolumu bi şekilde belirleyecek türden. Ya niyeti bozduran, nereden sipariş edildiği belirsiz bir eskort kız, veyahut da elinde Kuran’la beni cemaatin yanına çağıran nur yüzlü bir imam. Tabi örnekler çoğalabilir. Yeter ki, “Olum ben ne yapacağımı bilmiyordum, sana geleyim, bişeyler yaparız dedim.” diye gelen, bana pozitif ya da negatif hiçbir etkisi olmayan bir arkadaş olmasın. “Gidip, ne kadar dükkan varsa camını indirelim” isteğine bile razı olurum. Görüldüğü üzere gece vakti bi kapı açılmadan önce bu boşluğa düşmüş adam klişelerinin dibine vuruluyor da 1 dakikada, ağzını yüzünü döve döve dağıtacak bir adam olacağı düşünülmüyor. Ulu Bilge Dandoldenyus çıkacak değil ya, bizim bir tanıdık fırıncı metalcimiz var, o geldi. Hayırsızlık da bir şekilde bir hayıra vesile oluyormuş sevgili okurlar. Judas Priest isimli kendini tanrı ilan eden münafık ve Allah’a şirk koşan dejenere grubun konserine gidecekmiş, kötü niyetlerine alet etmek için benim sırt çantamı istedi. “Dinden, imandan çıkacağım” diye ısrarlı ama peşinde beni de cehennem kuyusuna atmak istiyor. İçinde şeytani bir ateşle yanan bu adamın suratını gece vakti daha fazla görmemek için sırt çantamda ne varsa boşalttım, kapının önüne götürüyordum, lakin ne göreyim. Şeytan ruhlu bu münafık insan, evimizin en çok kullanılan tarağını almış, ona da bereketsizlik bulaştırıyor. O upuzun, cinsiyetini erkekten ayıran saçlarını sala sala tarıyor. Müminin malına saygı da kalmamış. Kırklasan çıkmaz. Verdim çantayı eline, “Yürü git Allah düşmanı adam, senden geçmiş artık, git kendi sahte tanrına tapın ve beni bir daha rahatsız eyleme” dedim.

Bu hayırsızlığa karşı duyduğum öfkeyle bir şekilde yolumun hayırlı işlere doğru yöneleceğini düşünüp sevinmeye başlamıştım. Çantamdan çıkan bir yığın kitaba ufaktan göz gezdirirken ufak, kırmızı ve her halinden içinin dolu dolu olduğuna dair bir ağırlık taşıyan ilk göz ağrılarımdan, Said Nursi‘nin Gençlik Rehberi isimli kitabı gördüm. Hoca Efendi’mizin nur yüzlülüğünün 2 katını bünyesinde barındıran Said hocamıza bundan sonra Duble Hoca Efendi demek istiyorum. Tarikat zamanlarından kalma bu güzide, yaldızlı kitabın kapağını çevirdiğimde arkadaştan “Dediğimi yap, yaptığımı yapma” şeklinde bir not gördüm. İnsanı tehlikeden uzak tutmaya meyilli bir cümle. İçki bataklarından tarikat sayesinde arınmış bir kişiydi kendisi, bu uyarısı da o yüzdendir. “Peki ben? Ben bu gençlik rehberiyle büyüdüm de, nasıl bu şekilde kötülüğün yolunu gözleyebilen bir meymenetsiz oldum?” diye sordum kendime. Biraz çeki düzen vermem gerekiyordu ve gece itibariyle kitabı okumaya başladım.

Okurken pek çok noktada irkildim, çevremizdeki çoğu kişinin münafık olduğunu ve sadece bizi kötü yola düşürmek için uğraş verdiğini farkettim. Lakin bölümler içinde öylesine bir bölüm vardı ki, siz mümin blogcu kardeşlerimle paylaşmadan edemiyorum. Şu ufak alıntıyı benimle birlikte okursanız, içimde sizi de kötü yollardan çevirmenin verdiği huzur ve takva puanları olacak:

Bir zaman Eskişehir Hapishanesinin penceresinde oturmuştum. Karşısında bulunan lise mektebinin büyük kızları onun avlusunda gülerek raks ederken, onları, o dünya cennetinde Cehennem hurileri hükmünde gördüm. Fakat, birden elli sene sonraki vaziyetleri bana göründü. Onların gülmeleri, elim ağlamaları suretini aldı; ondan, bu gelen hakikat inkişaf etti. Yani, elli sene sonraki hallerini manevi ve hayali bir sinema ile gördüm ki, o gülen altmış kızdan ellisi, kabirde azap çekiyorlar; toprak olmuşlar. Ve on tanesi, yetmiş yaşında, çirkinleşmiş, herkesin nazar-ı nefretini celp ediyorlar. Ben de onlara ağladım.

Fitne-i ahirzamanın mahiyeti bana göründü ki, o fitnenin en dehşetlisi ve cazibedarı, kadınların yüzsüz yüzünden çıkıyor. İhtiyarı selb edip, pervane gibi, sefhat ateşine atıyor. Ve bir dakika hayat-ı dünyeviyeyi, senelerle hayat-ı bakiyeye tercih ettiriyor.


Duble hoca efendimiz bu ruhu şeytanlık dolu, sürekli bir yerleri oynayan karşı cinsiyetle ilgili ne de güzel konuşmuş. Hüngür hüngür ağladım gece vakti. Böyle güzide hocalarımızın neden böyle sürgün hayatlarıyla debelendiğini, neden Nazım Hikmet gibi bir kafirle eşit kefeye koyulduğunu düşündüm. Hoca Efendimizi çok incittiler sevgili okurlar. Koskoca Amerika’larda ülke hasretiyle yanıp tutuşan Hoca Efendimiz ızdırap çekerken, bizim burada yaşadığımız hayat hayat mıdır, sorarım size.

Ama bir yandan da Duble Hoca Efendimiz için çok sevindim. İşler iyice çığrından çıkmadan önce vefat eylemiş. Yıllardan 1960. Sadece Lise camında kendi kendine gülen, sohbet eden şeytan yürekli, suratlarından tiksinilesi bu kızlardan böyle nefret ettiğine göre, 70′lerdeki seks, drugs & rock’n roll furyasına denk gelse kim bilir ne yapardı. Muhtemelen kahrından çarçabuk ölürdü yine, böyle kirli bir dünyada yaşamamak için. Düşünsenize ey müminler. Şeytan müziği eşliğinde uyuşturucu içerken bir yandan da hayvanlar gibi meşk eylemekteydi bu insanlar. Tek eşlilik hak getire, tuttuklarını götürüyorlardı o kafayla. “Allah ıslah etsin” dedik lakin yine faide etmedi. Hayat modernleşti, ama insanların ruhu çürüdü. Hala kadınlarımız gülüyor, arkadaşlarıyla gülerek sohbet ediyorlar. Gelinlik kızlarımız, kadınlarımız hala güzel bir müzik duyduğunda dans ediyorlar. Ama ömrüm yeter de bu ucubeleri görebilirsem, hiç şüphesiz ki bu insanlar da 50-60 yaşlarında iğrenç yaratıklara dönüşecekler. Neşeli olunca genç kalacaklarını, o günahkar dizi Sex and the City‘deki gibi mahlukatlara dönüşeceklerini sanıyorlar ama bunlar sadece bir hayalden ibaret. Duble Hoca’mızın bu ibret verici öyküsünü bütün kadınların okumasını ve ayaklarını denk almalarını istemekten başka birşey gelmiyor elimden ne yazık ki. Yoksa elimdeki Zippo ile hepsini ateşe verirdim elimde olsa.

Aynı gün, belki inanmayacaksınız ama, kitabı ilk açtığımda, içinden “Mastürbatörle Savaş Derneği”nin broşürü çıktı. Ha bi de yazı bittiğinde zındık grup Uriah Heep çalıyordu.

Bu yazılar da üsttekini andırıyo gibi

 Yorumunu ekle

24 yorum yapılmış bu güzide postaya

  1. SEAMUS_SIDDELEY Der ki:

    “Başbakanını Seven Çocuk” tarzı gördüm, güzel yazı olmuş… İlla yoldan çıkarcaklar adamı, töbe töbe…

  2. bloggErdal Der ki:

    ben de bu kitabı okuyarak büyüdüm.daha değişik kitapları da okudum.gerçekten Rus komunizmin Türkiye’ye sıçramasında en büyük payı olanlardan.Ama hep yanlış anlaşılmıştır.Hala da Şeyh Said ile karıştırılır.Allah korusun bizi fitneden.Çok zevkli bir yazı olmuş.

  3. HrnMcRae Der ki:

    hatırlıyorum o kitabı. sabahın köründe dersaneye getirmiştin. incelemiştik. seni herkes köşesine cekmek istiyor ama kilisenn seni araması falan. ey fani. mastürbasyonlu bölümü okuynca şok olmustk. o neydi ole be.

  4. buzcevheri Der ki:

    Yıh Yıh.. Doctor yine şaşırttın beni.. Vakti evvelinde o kitabı da, külliyatını da okumuştum. Hadi koca külliyat okumuşsun bir halta yarasın değil mi? Ne gezer.. Ulen şu Judas’a gidemiyorum ya hüngür hüngür ağlıyorum gün be gün.. =)

    Ha bu arada bahsettiğin bu risale, külliyatın starter (başlangıç)versiyonlarından. İlk olarak Küçük Sözler diye bir kitap var ki evlere şenlik.

  5. artificial Der ki:

    kadınlar aşşa kadınlar yukarı… yok ya..
    hadisi şerifte şöle deniliyor: “erkekleriniz nasılsa kadınlarınız da öyledir”

    başka bir hadiste: “siz nasılsanız yöneticileriniz de öyledir”

    normalde geyik yorumlar bırakırım ama bu sefer ciddi takıldım.. intikamımı elbet alıcağım.

  6. buzcevheri Der ki:

    doctor şu sildiğin yorumu çok merak ettim ha.. =)

  7. Deli Profesör Der ki:

    @seamus_siddeley Yakında bir adet de “Başımın Bakanı” şeklinde yazı yazmayı düşünüyorum Allah izin verirse :D

    @bloggerdal Bu kitap aslında liberal ekonomi hakkında da oldukça önemli ipuçları içeriyor :D

    @hrnmcrae Evet bi de o kilise arama olayı vardı ki, adama telefonla yaptığım geri dönüşte adeta bir g.t oğlanı muamelesi yapmıştım. Nutku tutulmuştu tabii :D

    @buzcevheri Şu yaz devresine girdiğimde ne de güzel hayallerim vardı. Judas olsun, Jethro olsun, Gogol Bordello olsun, hepsine birer birer rock’n roll vosvosuyla akarım diyordum. Tabi her yaz olduğu gibi yine pc başında mesai olayları. Bi gelen grup da bi daha gelmiyo mübarek. Kameralara “İstanbul çok güzel, rakı kebap balık” diye saydırıyorlar ama giden, vın turizm.
    İnternette pdfleri de vardır bunların, bi kurcalayalım onları da :D
    O yorumu ben silmedim zaten hocam. Yorum sahibi benim 3 kulval bi elham hediyemle ilgili bişey demiş, ama hakaret manasında değil. Sadece dinsel bir bilgi olarak sunmuş. Ama sonra vazgeçip yorumunu kaldırmış. Kötü niyetli bişey yoktu yani :D

    @Gosu Hocam niye kaldırdın yorumu bu arada?

    @artifical Birisi de “Sen aynaysan, ben yansımanım” diye bişey demişti. Ama kimdir, neyin fesidir söz sahibi bilemem :D

  8. E-Bilgim Der ki:

    tüylerim diken diken oldu tşklr. profesör ;9

  9. Baris Unver Der ki:

    Yazını okurken birden hüngür hüngür ağlamaya başladım Prof’çuğum. Özellikle Duble, Duble yetmez Triple, o da yetmez Tetris Hoca Efendimiz’in alıntıladığın paragraflarını okuyunca iyiden iyiye katılmaya, sarsıla sarsıla hıçkırmaya başladım. En kısa zamanda, sonradan var edeceğim bir rahatsızlık sebebi ile Hizbuşşeytan ülkesi Amarika’ya gidecek ve orada Nazım hayatı sürüp ülkemi özleyecek, hıçkıra hıçkıra bir hal olacağım.

  10. Cevval Portakal: Der ki:

    Yazıyı okurken burnunda et varmış gibi konuşan o sürekli “güzel kardeşim” diyen ince bıyıklı zatı dinliyormuş gibi hissettim. Belki de adamların burnunda gerçekten et var ben günahlarını alıyorum. Hepsinin de burnunda et olması çok enteresan aslında, burundaki etin bu şekilde insanı imana sevkeden mistik bir gücü mü var acep.
    Vakt-i zamanında, henüz bir lise talebesi iken, ben de bir gün bir yerlere seyahat etmekteydim. Tesadüf eseri imam-hatip okulunda paydos eylemiş kız mümin öğrencilerin arasında kalmıştım da bir tek kaba etimin parmaklanmadığı kalmıştı. Taciz edildim lan resmen!

  11. ZehirliÖrümcek Der ki:

    Güzel yazı be! Cevval’im üzüldüm(mü) sana be! :P

  12. MaTaDoR Der ki:

    Güleriz acınacak halimize… Vatan hainleri baş tacı edilirken, hayatını vatanına adamışlar nelerle suçlanıyor. Aslında sadece mantıkla bile bulunabilecek doğruları, beynimizde hasır altı ediyoruz. Buna kendi kendimizi kandırıyoruz desek daha doğru olur sanırım. Ama ben yine de ümitliyim; dünyanın en ücra köşesinde bile araştıran ve doğruyu arayan buluyor. Biz zaten Müslüman etiketiyle dolaşıyoruz ki, yapmamız gereken sadece o yola girmek o kadar.

  13. Deli Profesör Der ki:

    @e-bilgim Bundan kelli bütün mümin kardeşlerimin kadınlardan uzak durmasını rica ediyorum. Lütfen kanmayınız :D

    @baris unver Abi elini çabuk tut, hoca efendi sen gitmeden Türkiye’ye gelir, bu sefer senin gavur Amerika’da yalnız sürgünlüğüne ağlarız :D

    @cevval portakal Hocam zaten bu tür kısıtlamalı uyarılarla beyni yıkanan insanların çoğunda cinsel açlık normal insandakine göre 4 kat fazladan seyrediyor. Böyle olunca da, erkekler bi kadın gördü mü üzerine atlıyor, kadınlar bi erkek gördü mü parmak atıyor. Cidden vahim durum. Düz duvara tırmanıyorlar.

    @zehirliorumcek Bence Cevval hocam açısında üzülecek bişey yok. Sonuçta kadınlar taciz etmiş :D

    @Matador Hocam elimizde kala kala bir tek tebessüm ve kendimizle dalga geçme yeteneğimiz kalmış. O da olmasaydı cidden yaşanacak hiçbir özelliği ve anı kalmazdı bu ülkenin. Ciddi de eleştirsek, şakayla karışık da eleştirsek, esas olan bu denli yanlış açıklamaları piyasaya sürüp, böyle adamların ipliğini pazara çıkarmak olmalı bence. Gerçi anlamayan yine anlamıyor. Yine de birbirini anlayan insanlar olarak yumruğumuzu daha kuvvetli vurabiliyoruz.

  14. Enes Der ki:

    Gerçekten çok muhteşem bir yazı olmuş profesör.Siteni aylar önce görmeme rağmen bir türlü yorum yazmak nasip olmadı.İnan ki profesör siteni 1 ay önce felan girip görünce şok olmuştum.Bu yorumu buraya yazayım da herkes görsün.Yazdığın şeyler bana çok saçma geliyordu.Yani seni tenzih ederim imansız ya da imanını bilemeyen biri olarak nitelendirmiştim.Yani bir nevi önyargı.Hakkını helal et arkadaşım.Senin siteni ekubio’nun sitesi ile eş değer görmüştüm o yüzden aklıma bile getirmemiştim buralara gireceğimi.Her blogda her sitede logon var şu küçük kafa ama ben yine de girmek istemiyordum.Ekubio’nun sitesine girip günahkar olarak çıktıktan sonra çok pişman oldum.Senin de sitende böyle yazılar olduğunu gördüm acaba ters olarak mı algıladım ben o yazıları onuda bilmiyorum.Buradan bir kez daha şu sonucu çıkarıyorum.Arkadaşlar herkes bunu görsün.Her şerde bir hayır olduğu gibi her hayırda da bir şer varmış.Ben bu kardeşimin sitesini şer olarak gördüm ama Rabbim bana bu gördüklerimi hayra çevirdi çok şükür.Neyse tekrardan kakkını helal et arkadaşım önyargım için.Hayırlı günler…

  15. kubio Der ki:

    #enes,
    ortada bir günah varsa eşit paylaşılmalı bence.Neden ekubio’nun üstüne atıyorsun :( aaaa.euahahaha diyorum ehasudhasdha :|

  16. Enes Der ki:

    @ekubio

    Günahın eşit paylaşıldığını hiçbir yerde görmedim.Ayrıca ben gördüklerimi söyledim senin üstüne felan atmadım.Peki şunu söyleyebilir miyiz?

    Senin sitene girip de hayırlı bir içerik görmek sence mümkün mü?Sen başlık kısmına da yazmışsın zaten “e-rotik günlük” diye.Yani senin siten erotik içerikler üzerine kurulmuş ve de haddi hesabı bilinmeyen bir sürü erotik postlar…Bunu bilmeyerekten senin sitene girenler oradan hemen çıkabiliyorlar mı? Yani nefis insanları bırakmıyor.Ve de bunu maneviyatı güçsüz insanlar görünce hiç çıkamıyorlar ister istemez günaha giriyorlar.Benim anlatmak istediğim bu.

    Ayrıca şu şekil gülmene çok şaşırdım: “euahahaha diyorum ehasudhasdha :|
    Ben gülünecek birşey yazmadım sadece gerçekleri yazdım,sadece gerçekler…

  17. kubio Der ki:

    #enes
    ekubio’daki tüm postlar hayır için yazılmıştır bu 1.2.si İnternet tarayıcının (explorer, firefox her ne zik kullanıyorsan) sağ üst köşesindeki x (çarpı) işaretine tıkla. Senin dünyandan hemen yok olurum.3.sü”Ekubio’nun sitesine girdim ve günahkar çıktım”euahahaha diyorum ehasudhasdha :|

    Ha birde enescim olabilir ekubio’daki şu seks mevzusundan sıkılmış olabilirsin.Haklısın 2.şıkkı tercih etmelisin o zaman.Ama şu seks mevzusunada bir açıklık getireyim.

    Toplumumuzun sikmek ve sikilmekten ibaret olarak algıladığı cinsellik kavramından bahsedecek olursak;doğa, en amiyane tabiriyle sikmek adı altındaki yüksek önemli eylemi (!) “erkek” olan tarafa verdi diye, sikilen taraf, pasif olan taraf (bu bir gay olabilir, bir kadın olabilir..) aşağı görülmüştür.Oysa ne alakası vardır canım, cinsellik bir paylaşımdır. insanın vücudunu bir başka insanla -tek geceliğine veya 35 sene farketmez- paylaşabilmesi ise yüksek önemli bir hadisedir.Siz ingiliz bir kıza “i wanna fuck you” dersiniz, bu onu hoş da algılayabilir. yani sığ bakılmamalıdır bence bu sevişmek mevzusuna.

  18. Seçkin (hani şu uzun saçlı ) Der ki:

    e benim güzel kardeşim bilip bilmeden niçin laf atıyorsun etrafa ben onu anlamıyorum. Nazım’a ne diye kafir münafık diyosun. her ne ise seni niçin ilgilendiriyor. Ve ayrıca Niçin uzun saçlılara ve rock müzik dinleyenlere bu kadar önyargılı davranıyorsunuz bilemiyorum. insanın içini nerden biliyorsunuz da bu kadar atıp tutuyorsunuz. Ben Uzun saçlıyım ve Rock müzikden hoşlanıyorum aynı zamanda dinimi çok güzel yaşıyorum ve zamanında bahsetttiğin tarikata giden ve onlardan feyz alan biriyim. Lütfen sataşmaları bırakıp kardeş kardeş yaşayalım. Kolay gelsin. Işık ve Sevgi aynı zamanda Selam ve Dua ile…

  19. SEAMUS_SIDDELEY Der ki:

    @Seçkin

    TDK.GOV.TR

    ironi
    isim, edebiyat Fransızca ironie

    1 . Gülmece.
    2 . Söylenen sözün tersini kastederek kişiyle veya olayla alay etme.

  20. çilekli süt Der ki:

    Sırf ödül kazanmak için yazıyorum :) )

  21. Deli Profesör Der ki:

    @seçkin (hani şu uzun saçlı) Hocam sanırım siteme ilk defa giriyorsun. Aslında ilk girenlerin yanlış anlayabileceğini düşünmüştüm. Sevgili @seamus_siddeley’in de bahsettiği gibi burada olay sadece ironiden, dini çarpıtan insanları eleştiriden ibaret. Yani aslında ikimiz de aynı dili konuşuyoruz :D

    @seamus_siddeley Hocam bloga sonradan yetiştin ama benimle en senkronize sen gidiyorsun sanırım, tebrik ediyorum :D

    @çilekli süt Kazanma şansını arttırman için daha çok yorum bırakman lazım. Çünkü her yorum, ekstra çekiliş hakkı :D

  22. Seçkin Der ki:

    utandım sıkıldım, öldüm geberiyorum. şimdi ne olur beni dışlayın kovun…

  23. Burcu Sezer Der ki:

    Ayrıca;
    Yusuf Özcan’ın Gençlik ve evlilik,
    Mehmed Paksu’nun Mutlu bir yuva için kadın ve aile ilmihali,
    Faruk Beşer’in Hanımlara özel ilmihal kitaplarını da naçizane tavsiye buyururum.

  24. Hamamböceği Der ki:

    Yazıyı okurken eğlendiğim gibi, yorumları okurken apayrı bi’ eğlendim yeminle.

    (19 Temmuz 2008 ve 26 Mart 2009 ?)
    (baya arkadan geliyorum ben)
    (bu hızla bi yıla kalmaz yetişirim size djghashdg xD)

Anlat derdini Marko Paşaya