Futurama: Beast With a Billion Backs

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Altyazı çevirmeniyle izleyici arasındaki ilişki, doktorla hasta arasındaki gibi olmalı bir düşünceye göre. Nasıl hastanede ölümle burun buruna bir şekilde yattığınızda bile “Alın lan beni ameliyat edin, ölecem burda, ben öldükten sonra alın o neşteri bi yerinize sokun” diyemiyorsanız, altyazısını büyük bi iştahla beklediğiniz filmin altyazısını yapan adama da, “Hadi çevir artık şunu anuna goyim, betonarme yapı kıvamına geldik” diyemezsiniz. Sebep ortadadır, ikisinde de durumun daha b.ka sarması korkusu, sizi gerçekleri söylemekten alıkoyar. Doktorla laf dalaşına girsen, adam kıllığına ameliyat etmez yani. Hipokrat’ı mipokratı geçecen hacı. Doktorun insiyatifine bağlısın. Kuklanın ipleri kimin elindeyse ona itaaat edecen. Master, Master! Çevirmen de aynı durum, sadece hayati bi olay yok, tabi o filme ne kadar tutkuyla bağlı olduğunuzla da alakalı. Adama fazla yüklendiğiniz an “S.ktir git lan, çevirmiyorum.” demesi olasıdır. Sonuçta bu zevk için yapılan bir iştir ve adamın keyfinin kahyası da olamayız.

Futurama‘nın 2. filmi Beast With a Billion Backs bundan 1 ay önce, resmi çıkış tarihinden çok önce piyasaya düştüğünde çok sevinmiştim. Hani ” İlk izleyen ben olacam heheheeee, sonunu herkese söyleyecem, bu alemde çok itibar görecem, ayaklarımı öptürecem.” ritüeli vardır ya yıllardan beri süregelen, böyle durumlarda ona kapılıyorum işte. Kolay değil bi de, yayından kalktığından beri senede bi kere gördüğümüz sevgili gibi oldu. Ya da şöyle söyleyeyim, sanki bi yıldır sevişmiyormuşsunuz da, o yüzden düz duvara tırmanıyomuşsunuz gibi. Futurama’yı takip edenler bana kesinlikle hak verecek, etmeyenler şaşıracaktır büyük ihtimalle bu söylediğime. Lakin olay şudur: Futurama, Simpsons‘tan daha eğlenceli. Simpsons Matt Groening’in olgunlaşma dönemiyken, Futurama, o olgun, bardan her gün farklı bi hatunla çıktığı dönemdir. Bu dediğimi özellikle Simpsons Movie ile Futurama’nın herhangi bi filmini kıyaslarken anlayabilirsiniz. Yalnız diziye ve karakterlere adapte olmadığınızda, her diziye olduğu gibi size yeterince komik gelmeyebilir. O yüzden öncelikle ilk 5 sezonu izlemenizde fayda var.

Altyazı çevirmeni diyordum. Her çevirmenin kendi mekanları, alanları vardır. Bu bölgeler mafya bölgesi veyahut sit alanı gibidir. Ya da en basidinden herhangi bi köpeğin üzerine işediği ağaç. Bir çevirmen, başlangıçta hangi filmleri ve dizileri çevirirse, onun üstüne yapışır, onunla anılmaya başlar. Aslında bu oldukça güzel bir durumdur. Çünkü çeviri işi, yorumun %90 altın değeri taşıdığı bir zanaattır. Belli bir dizi serisi hakkında belli deneyimleri yaşayıp, karakterleri tanıdığınızda ona daha güzel bir altyazı kalıbı hazırlarsınız. Tabi Türkçe’de karşılığı olmayan kelimeleri bulmak da bu noktada başlar. Futurama’nın da resmi Türkiye altyazı distribütörü, isminin Feridun olduğunu tahmin ettiğim, feri_meister. İlk film çıktığında anında çevirip askere gitmişti. Özveri budur, sorumluluğunu biliyor. Bu seferki filmin de, askerden tam yeni geldiği döneme denk geldiğinden sanırım çevirisi bayağı uzun sürüyordu. Ama içimdeki Futurama açlığı had safhadaydı. Bu yüzden dayanamadım ve o girilmemesi gereken doktor hasta diyaloğu içine girdim. Tabi “Aaaaaaal sana altyazı, say bakayım kaç dişli” der mi diye düşünüyordum. Neyseki feri_meister babamız tahmin ettiğim iyi ihtimal dahilinde geyik ve anlayışlı bi adammış. Hemen halledeceğini söyledi. Çevirisini beni dinleyip de pek hızlandırdığını sanmıyorum lakin çeviri sayacını sürekli günceller oldu da, çeviri oranını takip ettim en azından. Bi de altyazı bitince, bana haber verip linkini attı ki sormayasınız, mest oldum, jest oldum. Hasta – Doktor ilişkisini bitirip, iş için 1 seneliğine ayrılan 2 sevgili kıvamına dönüp, “Yine seneye görüşürüz.” olayına girdik akabinde.

Film, yine orjinal dizi kalıbını kurarak saçma bir hikayeyi alıp, onun geyiğini çevirmek üzere kurulu. Önceden saçmalık havuzuna 10. dakikada atlayan film, bu sefer öncekinden çok daha hızlı, ki bu beni aşırı derecede mutlu ediyor. “Previously on …” geyiğiyle başlayan dizilere de bi yandan gönderme yaparken, gökte açılmış devasa bi delik görüyoruz. Delik o kadar uzun süredir açık ki, insanlar artık korkarak deliği gösterirken bile sıkılmışlar. E tabi, olayların başlaması için bizim filmi izlememizi bekliyorlar, bu da ayrı bi güzel gönderme. Ama suçlu biz değiliz. Film ellerinde hazır olmasına rağmen oradaki sübyancıkları bir yıl bekleten Groening. Başka bir boyuta açılan elektromanyetik olduğu düşünülen bu deliği incelemek de, tahmin ettiğiniz gibi “Good News Everyone” elçimiz Profesör Farnsworth‘un kobay kargo taşımacılarına düşüyor.

Hikayenin diğer iskeletini ise yine Fry‘ın aşk hayatı oluşturuyor. Tam kendine bi sevgili yaptığını düşünen Fry, hatunun, hiç kimseden saklamadan aynı anda 4 erkekle daha çıktığını görünce yıkılıyor. Tabi diğer erkekler durumdan hiç şikayet ediyor gibi gözükmüyor. Hepsi aynı evde hatunla yaşayıp gidiyor. Dünya barışıyla karışık,aşk dolu bir evren mantalitesine sahip erkekler ve tek hatun, evi cinsel ihtiyaçları karşılamak üzere bir pilot bölge olarak görüyorlar sadece. Fry da Leela‘dan sonra 2. bir aşk acısını daha kaldıramayacağı için, uzaklara gitme niyetiyle manyetik boyutun içinden diğer tarafa geçip, her tarafı vantuzlarla dolu, dev bir yaratığın içine giriyor. Bundan so
nrasını da anlatsam spoiler olacağı için, ufaktan yapıya geçiyorum. Lan gerçi bi yandan da içimde aşırı derecede spoiler verip, sizin için filmin tadını kaçırma isteği var. Acaba bilinçaltımda
bu filmden kimse benim aldığım zevki alamasın gibi bi istek mi var ne? Ama cidden benim aldığımdan daha fazla zevk almayın bu filmden. En azından Türkiye çapında bu filmden en fazla zevk alan ilk 100 adam içine gireyim. Beni spoiler kullanmak zorunda bırakmayııınghhh!

Filmde beni rahatsız eden sadece tek bir noktada var. Aslında o da epey derecede rahatsız ediyor. Futurama’nın dizi hayatında, umarsızlığı ve angutluğuyla nam salmış Fry’ımız, bu son iki filmdir aşk acılarıyla kıvranıyor. Tabi dizide de Leela’yla arada sırada aşk ilişkileri oluyordu ama olayı fazla uzatmıyorlardı. Yani dizinin Bender‘dan sonra 2. komedi eksenini oluşturan Fry iptal olmuş durumda gibi. Bu yüzden de Bender’a ve parlak metal k.çına oldukça fazla iş düşüyor. Vallaha içim parçalanıyor bu oğlanı böyle dertler içinde gördükçe. İlk filmdeki, oldukça iyiydi ve olaya mükemmel bir lezzet katmıştı, ama bu filmdeki biraz zorlama olmuş. 2. dereceden yan hikaye olsa itirazım olmazdı. Umarım şu son 2 filmde artık Fry’ın aşk acılarıyla şekillenen hikayelerden çıkarız ve daha fazla çıplak Leela sahneleri görürüz. Biz dizide buna alıştık kardeşim, aşk filmi değil ki bu. Cyclops, mayklops (İngilizcelerde bu ikilemeyi denememek lazım aslında) ama daş.

Film, peşpeşe saydırdığı esprilerle yine her zamanki gibi gobeemizi çatlatacak türden. Hatta şurdan biraz feri_meister’i de övelim, bazı yerlerini çok güzel yorumlamış. Türkçe’de tam olarak karşılığı olmayan öbeklerin, tamlamaların yerine, olacağından çok daha güzellerini koymuş, ki bu yaptığı çevirinin 10 numero olduğunun en önemli göstergesi. Özellikle, filmi izlerken “S.çkın Robotlar” ve “Yok ebesinin Ali Sami” yorumlarının çok yerinde olduğunu farkedeceksiniz.

Hasretliğin bu kadar canıma tak edeceğini düşünmezdim. Sevdiğim insandan bile yıllarca ayrı kalırım, ama Futurama’dan koskoca 1 sene ayrı kalmak insana koyuyor be. Çevirmene söyledik, altyazı işini ayarladı. Acaba Matt Groening’e de “Abi bari şunu 6 ayda bir çekin be.” desem fikrimin üzerinde 1 saniye bile olsun, düşünür mü? Ya da ne bileyim, ellerindeki çizgi film yükü fazlaysa bi sene Simpsons, bi sene Futurama oynasa. Hem öyle olunca seyirci açısından da ikisini de izlemesi daha zevk verici olacaktır. 18 sezon Simpsons oldu. Yeter gari. Biraz kardeşine ver de o da yesin. O da büyüsün.

Dipçik Not: Futuramadan bihaber olanları da bu diziye çekip, kitleyi büyütmek amacıyla, kendi ellerimle kesip internete koyduğum ve Bender’ın karakterini 30 saniyede tanımamızı sağlayan bu sahneyi sunuyorum. İşte 30 saniyede Bender.

Bu yazılar da üsttekini andırıyo gibi

 Yorumunu ekle

9 yorum yapılmış bu güzide postaya

  1. Cevval Portakal: Der ki:

    Şu Futurama’yı bir türlü izleyemedim, sonra da çok geç kaldığımı düşünerek bu çabadan vazgeçtim, şimdi böyle ballandıra ballandıra anlatınca tekrar bu istek depreşti bende.
    Bu arada benzer bir durum olarak Lost – D Jivago ikilisi de mevcuttur. En az iki sezon Lost izleyip bir kere bile “doktooorrr civaanııımmm” dememiş kişi tanımıyorum.

  2. Kokarca Der ki:

    Simpsons’ın yapımcılarından çıkmış olduğunu duyduğumda baya meraklanmıştım ama kotayı aşma korkusuna yenik düşüp vazgeçmiştim. Bu 30 saniyelik kısmı görünce durup tekrar düşünmek gerektiğimin farkına vardım :D

  3. buzcevheri Der ki:

    Vallahi ben bunu bilmiyorum ve ilk senden duyuyorum. Neden bilmiyorum ama hiç de merak etmedim. Hehuehe.. (Tamam azıcık merak ettim.)

  4. kubio Der ki:

    bilgisayardan biraz anlayanlar robotların yaptığı bomba esprileri kaçırmaz.

    bir de zoidberg müthiş.
    mafya babsı robo : mr
    borçlu robot : r

    :D Cnbc family guy verene kadar keşke futurama verseydi.

  5. Deli Profesör Der ki:

    @ cevval portakal Hocam bilimkurgu dünyasıyla öyle güzel t.şşak geçiyolar ki, insan gülmekten yerlere yatıyor. Eşi benzeri olmayan bir bilimkurgu komedisi. Hele 5. sezonda paralel kainat geyiği vardı ki, orda zirveye ulaştım :D
    Lost’un 2. sezona kadar “Doktooooor civanıııım” diyenler, 4. sezondan itibaren dizinin dandikleştiğini görünce “yandıııım çavuuuuuş” deyip kaçacak delik arıyorlar :D

    @kokarca Hadi biraz Facebook grubu tadında konuşalım: “İddia ediyorum ki, Bender sinema ve dizi tarihindeki en iyi antikahramanlar arasında ilk 5′e girer. İnsan bi kötüye ancak bu kadar hayran olabilir. Bu robotun kötülüğü tam anlamıyla şiirsel :D

    @buzcevheri Hocam duymamak ayıp değil de, merak etmemek ayıp. Valla bana sorun olmaz, çok şeyi kaçıracak olan sizsiniz. Merakınızı körükleyin bence :D

    @kubio Evet kubio hay ağzını öpmiyim. Futurama’yı Futurama yapan şey aslında dediğin gibi robot esprilerinin çeşitliliği ve film dünyası üzerine etkileri. Özellikle Hedonist Bot ve mafya babası Don Bot’ın elemanı kıskaç beni çok güldürüyor. Filmi izledin mi bilmiyorum ama robotların birbirlerine hakaret olarak kullandığı bir tabir var. Beni yerlere çiviledi :D Kapıdan dalıyor ve “Son of a bit” diyor :D :D

  6. SEAMUS_SIDDELEY Der ki:

    I love Bender!

  7. Deli Profesör Der ki:

    @seamus_siddeley I Love bender demişsin ama resminde Hedonist Bot var :D İlk filmdeki Bender’ın mail adresi geldi aklıma sen öyle diyince ilovebende@ilovebender.comdu yanlış hatırlamıyorsam. Bi de Futurama resmi sitesi http://www.ilovebender.com var tabi :D

  8. SEAMUS_SIDDELEY Der ki:

    Hedonist Bot şu anki haleti ruhiyemi temsil eden bir aygıt. Yani ben Hedonist Bot, sevdiğim şeyse Bender :)

  9. Deli Profesör Der ki:

    @seamus_siddeley Ooo hocam sen hazzın dibine vuruyorsun anlaşılan :D

Anlat derdini Marko Paşaya