Anekdot Silsilasyonu : Part VI

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

*Sırtımda “Şans kılı” olarak hitap ettiğim upuzun beyaz tek bir kıl var. O kılı kim görse ya da kime göstersem hep koparmak istiyorlar. B.k var sanki. Hatta bundan 1 sene önce biri teşebbüs etmekle kalmayıp koparmış, ardından da “Bana koparayım diye gösterdin sanmıştım” demişti.

*Bi de kıl diyince, benim miskinliğimin sebebi bu upuzun kılın bütün enerjimi çekmesi olabilir mi?

*Erkeklere memati beddua: Tuvalette bir daha dergi okuyamazsın inşallah.

*Digiturk ve uyduya görüntü, normal antenlere göre 2 saniye geç geliyor. Euro 2008′de Türkiye daha ataktayken normal antenli hayvanın biri “Gooooooool” diye bağırıyor. Valla alacağım zevk yarıya indi bu yüzden.

*Aklıma şu işlek yerlerdeki mağazaların çaldığı tekno müzikler geldi bi an. Hiç hoşnut olmadığım, hatta nefret ettiğim bi tür olmasına karşın müziğin alanına girdiğim an yürüyüş ritmim müziğinkiyle senkronize oluyor. Ne kadar nefret etsem de yürüyüşümü normal haline döndüremiyorum. Bi de adam kendini defilede yürüyen manken gibi hissediyor öyle .pne gibi yürüyünce.

*Babaannem neredeyse her sene görür beni. Ama çevresine karşı o kadar duyarsız ki her gördüğünde “İlkokulu bitirdin mi, sınıfı geçtin mi?” diye soruyor. Vallahi pes.

*Çöp atmaya giderken , atacağım kutudan çöpçü çöp topluyorsa çok mahçup oluyorum. Kutunun içine fırlatıp atsam saygısızlık gibi olacak. Adamın eline çöp poşedini verip “Al abi lazım olanı seç, kalanı atarsın” desem apayrı garip bi durum.

*Nolur artık büyük mobilya, halı firmaları, bilimum dijital pezevenklik siteleri ve daha sayamadığım bi yığın sektör, Elisha Cuthbert’in o çok meşhur krem rengi elbiseli yerde yatan şirin resmini kullanmasın. Düşünüyorum da, Elisha sırf o resminin peşini takip edip telif almaya kalksa, para kazanmak için bi daha ölene kadar k.çını yerinden oynatmaya gerek kalmaz.

*Geçenlerde cepte beş para yokken tabanvayla sanayinin içinden geçiyordum. Gözüm bi araba paspasına takıldı. Paketinde çok büyük bir Formula Ferrari’si resmi vardı. “Ulan ne alaka?” dedim, sonra gözümde fantezisi canlandı: Raikkonen yarıştan önce Formula arabasının paspasını çıkarıyor, arabanın kenarına bir iki kere vuruyor tozları dökülsün diye.

*Aynı gün kardeşimin de cebinde son parası vardı, anca boyozla poğaçaya yetecek kadar. “2 peynirli poğaça, 2 boyoz” dedi kardeşim. Bi de bunun patateslileri var, onu da sevmeyiz. Kadın “Patatesli de çıkabilir, peynirli de” diyip bize verdi, sürpriz yumurta misali. Bir de salakça gülüyor utanmadan. Kadın hangisinin içinde ne olduğunu bilmiyor. Nitekim kardeşime patatesli çıktı. Oldu olacak heyecan yaratmak amacıyla ikisinin içine s.çın, birinin içine de Cumhuriyet altını koyun. Ne çıkarsa bahtına.

*Ama sonraki gün aynı yerden tekrar geçtik. Bu sefer amaç çıkan patateslinin intikamını almaktı. Biz orada laf sokmak için beklerken nimet ayağımıza geldi. Çok sinameki olduğu her halinde belli olan adam “İki tane peynirli poğaça” dedi. Akabinde kardeşim “Bunlar peynirliyle patatesliyi ayırt edemiyorlar, rastgele ne çıakrsa veriyorlar” deyince suratını ekşiterek poğaçayı almadan kaçtı. Siz bi de poğaçaları seçemeyen salağın yüzündeki o yenilginin verdiği çekememezliği taşıyan ifadeyi görmeliydiniz.

*Tom Petty – Mary Jane’s Last Dance şarkısını dinledikten sonra, Red Hot Chili Peppers’ın Dani California’yı onlardan çaldığını keşfettim. Gözümdeki o özgün imajları acayip derecede sarsıldı.

*O değil de doğum günümü 10 yıl boyunca 7 Temmuz sandım. Gerçi ben yine ucuz kurtuldum, bizimkiler 20 yıldır 7 Temmuz sanıyor.

*Bundan bi sene önce bankaya, babamın kredi kartı faturasını ödemek için gitmiştim. Orada tam işlem yaptırırken, dışarıdan polis telsizinden bir ses “35 bilmemne zart zurt” plakalı aracın çekilmesini istedi. Sahibi de heyecanlı bi adamdı anladığım kadarıyla. 3 saniyeye kadar çekmemesi durumunda polislerin havaya uçuracağını sandı sanırım. Koştura koştura tam kapıdan çıktığını sanarken, yaklaşık 10 km/sn.’lik hızla bankanın tertemiz olan, orda durduğu hiç belli olmayan camına çarptı. Yok lan ne çarpması, yapıştı resmen. Burnu kırıldı tabi haliyle. Camın üzerinde biraz kan ve vücudunun muhtelif yerlerinden izler kaldı. Looney Tunes çizgi filmlerindeki cama yapışma durumlarının aynısı oldu. Adam için acıklı olabilir lakin salaklığına gülmemek elde değil. Eminim o da o günü ara sıra düşünüp, kahkahalara boğuluyordur.

Yazı bittiğinde “Kraan – Kraan Arabia” çalıyordu.

Bu yazılar da üsttekini andırıyo gibi

 Yorumunu ekle

11 yorum yapılmış bu güzide postaya

  1. Damacana Der ki:

    Banka sahnesini canlı görebilmek isterdim :)

  2. buzcevheri Der ki:

    Lan yoksa benimde bi tarafımda uzunca bir kıl mı var? (Kendini kılından bihaber adam) O dediğin miskinlikten bende de var miirim..

  3. KacMeE Der ki:

    Rai’nin Ferrari paspasını çıkarıp temizlemesini gözümde canlandırdımda gerçektende çok komik ve ilginç bir durum olurdu=)=)

  4. ZehirliÖrümcek Der ki:

    Delicim mükemmel anekdotlar silsilasyonu olmuş :) Çok seviyorum senin şu silsilasyonlarını. Baknadaki durumu bende görmek isterdim! Acaba kameraya falan çekmişler midir? İstesen vermezler mi? :)

  5. ByDesigner Der ki:

    Bu kıl için kullanılan “upuzun” ölçü biriminin “cm” yada “mm” cinsinden neye takabul ettiğini bir şey edebilirmiyiz prof? Merak konusu Oldu :)
    Ve Geçmiş Doğum gününü Gutlamadık, Bi animasyonu zındıklayıverirdik aslında… “Happi pörtey tuyuu, Tey Tey Tey” falan yani. Neyse seneye…

  6. Dehsetnet Der ki:

    müthiş yav :D

  7. KuPa k1z1 Der ki:

    deli profum:)mola verdiğim bir dakikaydı bu ama 10 dakikadırda gülüyorum ahahaha:)önce şu kıl muhabbeti ablam 10 sene iki kaşının ortasındaki kılı kutsal sayıp o benim şeytan tüyüm diye almadı.Bende çok gıcık olurdum ne yalan söylim gözüme çarpıp duruyordu bir gece ansızın bir cımbızla yoldum sonuç etkiye tepkide baya yetenekli ablam saniyesinde tokatı bastı:/Bende kendime B*k vardı aldın diye söylenip durdum:))
    Sonra erkek kardeşim evde iki wc olmasına rağmen benim kullandığım alafranga wcye laptopuyla 12de giriyor sabah ezanı çıkıyor:/bende içimden baya sövüyorum yalan değil:/
    Şu cam olayıda başıma geldiğinden bilirim amma acımıştır hiç o hızla gümlemedim ama korkuyorum.Geçen gün erkek arkadaşımla bir yerde yemek yedikten sonra geçtiğimiz cam kapı açıkmı kapalımı diye ayağımla yokladım olurda çocuğun yanında karizmayı çizmim diye ama gel görki bu kez öyle yaparak karizmayı çizdim.. Demem o ki yazdıklarını gözümde şöyle bir kısa film yaptımda baya film olurmuş:)

  8. tesbi Der ki:

    Çok komikmiş yavvv. Banka hikayesi çok iyiymiş. Ben de bir gazetede çalışmıyordum günün birinde ünlü bir gazeteteci çalıştığım gazetede aynı duruma maruz kalmıştı.

  9. Deli Profesör Der ki:

    @damacana Bence her bankada 5 yılda bi oluyordur buna benzer biişey. Müptelası olup, hergün takip edersen bi ihtimal var tabi üstad :D

    @buzcevheri Yokla hocam her yerini valla acayip enerji emiyo bu kıllar. 2 aydır sakal tıraşı olmuyordum. Bi oldum, 10 yıl gençleştim.

    @kacmee Böyle alaturka fanteziler beni benden alıyor :D

    @zehirliorumcek Bankanın muhtemelen “Geyik Anlar Koleksiyonu Best of” şeklinde bi DVD’si vardır. Onu da tezgah altından isteyenlere satıyorlardır. Buna benzer şeyler az olmuyordur çünkü :D

    @bydesigner Hocam Allah seni inandırsın, hiç oturup da şunu bi ölçeyim demedim. Ama oldukça uzun, emin olabilirsin. Bi de dünyada doğum günü en az kutlanan adamlardan biriyim sanırım. Bunun da sebebi benim başkalarının doğum gününü kutlamıyor olmam :D

    @dehsetnet Evet müthiş gibi :D

    @kupa k1z1 Ablanınki de harbiden garipmiş ama. Hadi ben kıllıyım, neremde olursa olsun garip durmaz da, kadında kaş ortası kılı bi garip olur be. Senin kardeşinin bi de bıyık kesmeyen versiyonları var. Ayran içtiklerinde yanlarında durulmaz :D Tuvalette laptop maptop anlamam, ya gazete, ya dergi. Her yerin içine ettik, bari orası biraz ilkel kalsın :D Cama çarpma olayını bi de şöyle düşünmek lazım, cama o kadar adamın içinde çarpıp topluma bi kere geyik malzemesi olduğunda, o vakitten sonra insanlara karşı umursamazlığın artıyor ve daha rahat bi insan oluyorsun :D

    @tesbi O gazetecinin adını öğrenemeyiz değil mi :D

  10. tesbi Der ki:

    Bence öğrenmeyelim :D

  11. Deli Profesör Der ki:

    @tesbi Amaan kim duyacak şurda bizbizeyiz bi fısıldayıver kulağıma :D

Anlat derdini Marko Paşaya