2001 : A Space Odyssey (1968)

Bunu,alttakini ve ondan sonrakini yazan Deli Profesör

Sanırım bu,site açıldığından beri yazdığım 10. film.Ama Stanley Kubrick‘ten yazdığım 3. film.Bi Stanley Kubrick manyaklığı var ama hadi hayırlısı.Zaten ZDP denen Almanca diplomasını alırken de Stanley Kubrick’i ve filmlerini anlatmıştım.Onu bunu bilmem kardeşim,bu adam sinemadan an-lı-yor.
Mevzubahis filmimiz Arthur Clarke‘ın aynı adlı kitabından yapıldı.Hatta unutmam,böyle meşhur filmlerin bi de porno uyarlamaları olur,onu bile izlemiştim (bkz. 2001 : A Big Bust Odyssey) :D Ortada bi gelecek motifi taşıyan koltuk ve tabi ki bi kadın ve bi adam var :D Porno uyarlamanın Kubrick’in filminden daha fazla atraksiyon taşıdığını söyleyebilirim.
Bu filmi fazla sanatsal bulanlar,fazla sıkıcı bulanlar,hatta boş bi teneke olduğunu düşünme gafletinde bulunan denyolar var.Aslında filmin başlangıcı oldukça garip ve ilgi çekici.
Zamanımızdan çok,çok,çok,çoook geriye giderek başlıyoruz filme.Hani şu insanların maymun gibi olduğu,üstlerinde bi ton kılların bulunduğu ve türlerin grup seks yaptığı zaman var ya,aha oraya.İnsanlığın ilk savaşlarından kesitler izliyoruz.Sonra ortaya siyah,eşşek kadar bi beton çıkıyor.Ve akabinde Strauss’un Blue Danube parçasıyla gelecekte,uzun süreli bi manzara izleme sekansına geçiyoruz.Filmde diyalog zaten çok az.Nerdeyse yarım saat bi Allah’ın kulu görünse de ağzından bi kelime çıksa diye bekleyen daltaraklar vardır muhtemelen bu filmi izlerken.(Bu arada dalyarak kelimesi geçmişken bunun hakkında bi açıklama yapmak isterim.Osmanlı döneminde ellerini yağlayıp aylarca mermerlere aralıksız vuran adamlar varmış.Bunların elleri zamanla nasırlaşıp kazık gibi oluyormuş.Ve daha sonra bu adamları savaş sırasında en ön saflara dizerlermiş ki,ellerini kaldırıp atlara bi koyduklarında atlar geberiveriyormuş.İşte bu insanlar,bizim insanlarımız,bizim dalyaraklarımız.) Daha sonra uzay istasyonunun içine giriyoruz ve gerçekten ağzımız açık kalıyor. Bir yönetmen 1968 yılından böyle şeyleri düşünemez,geleceği bu kadar yansıtamaz diyoruz.Uzaylı olmalı bu Kubrick,evet.Mekan tasarımlarından bilgisayarlara kadar herşeyi çok modern tasarlamış.Bu da filmin günümüzdeki değerini kat be kat arttıran bi durumdur,bilen bilir.
2. bölümünde de 2 arkadaşın uzay gemisiyle yaptığı araştırmayı ve HAL adını verdikleri yapay zeka ile kapışmalarını anlatıyor.(Filmi izlerken dikkat edin sonumuz bu durumlara doğru ilerliyor.Yakında yaptığımız bilgisayarlara söz geçiremiyo olacağız.)
Filmle ilgili daha da fazla bişey anlatıp ipucu verip,tadını kaçırmak istemiyorum.Üzerinden yıllar geçmesine rağmen bu filme rakip bi bilimkurgu hala çıkamadı.Star Wars,Star Trek gibi filmleri bu film etkiledi.Hatta yönetmen o kadar gerçekçi bi iş çıkarmıştır ki.Neil Armstrong uzaya çıktığında siyah bi Beton aramıştır filmdeki gibi.”Hey gidi hey,biz eskiden ne kovboy filmi izlerdik bee.Atraksiyon adamıyım uleyn ben!” diyorsanız bu filmi izlerken sıkılırsınız.Çünkü film çok ağır bi tempoda gidiyor.Onun haricinde Ali’ler,Mustafa’lar,Hakkı’lar yiyebilir.Ayrıyeten Ayşe’ler de tadabilir.

Kullanıcı Oyu: 8.4/10 (108,008 oy)
Top 250: #80

Bu yazılar da üsttekini andırıyo gibi

 Yorumunu ekle

Altı üstü 1 tane yorum yapılmış bu güzide postaya

  1. buzcevheri Der ki:

    Eskiden ne kovboy filmi izlerdim (hala izlerim) ama Stanley Kubrick’lere, Ingmar Bergman’lara gelince salyalarım da akar.Bu filmin o yıllarda nasıl çekildiği hakkında çok kafa patlatmışımdır. Çok idrak edemeyip amaaaan neyse demişimdir.

    http://www.buzcevheri.com

Anlat derdini Marko Paşaya